Diyarbakır’da 10 yıllık bir cinayet dosyası, kimsesizler mezarlığında unutulmuş kemiklerin sessiz çığlığıyla yeniden gün yüzüne çıktı. Olay, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Çelenk’in başlattığı bir soruşturma sırasında aydınlatıldı. Bu süreçte mezarlığa defnedilmiş kimliği belirsiz kalıntıların incelemeye alınması, cinayete ilişkin sır perdesini araladı. Yeniden açılan dosyada, adaletin sesi yıllardır sessiz kalmış kemiklerden yükseldi.
Soruşturma kapsamında, 10 yıl önce gerçekleşen faili meçhul cinayetle ilgili detaylı araştırmalar başlatıldı. Açılan mezarlarda bulunan kemiklerin kimliklerine DNA testleriyle ulaşıldı. Bu sayede, kimsesizler mezarlığına gömülen kişinin Gülizar olduğu tespit edildi. Adli tıp uzmanlarının çabaları ve titiz çalışmalar sonucunda, bu olay bir cinayet davasına dönüştü. Kemiklerin ait olduğu kişinin yaşamını neden kaybettiği ve bu ölümün arkasında kim ya da kimlerin olduğu konusunda derinlemesine bir sorgulama başladı.
Edinilen bilgilere göre, Gülizar’ın öldürülmesinin arkasında karanlık bir öykü yatıyor. Cesedin kimlik tespitinin yapılması, ailesiz ve sahipsiz bırakıldığı düşünülen bu kadının adını ve hikayesini geri getirdi. Mustafa Çelenk’in yönetimindeki detaylı araştırma sonucunda cinayet dosyasının yeniden güncellenmesi, olayın soruşturulmasına ivme kazandırdı. İnsan Hakları Derneği ve çeşitli sivil toplum kuruluşları, bu durumun kimsesizler mezarlığında yatan diğer kişilere ilişkin de bir farkındalık yaratacağına inanıyor. Savcılık, olayın arka planında yer alan olası nedenleri incelemeye alırken, adaletin gecikmiş de olsa yerini bulması için çalışmalarını sürdürüyor.
Bu önemli gelişmeler, geçmişte faili meçhul kalan davaların yeniden incelenmesi gerektiğini bir kez daha gözler önüne serdi. Kimlik tespiti ve adli soruşturmalar geliştikçe daha fazla olayın aydınlatılması ve geçmişte unutulmuş hikayelerin gün yüzüne çıkarılması bekleniyor. Gülizar’ın sessizliği, adaletin kararlı çabalarıyla bozuldu ve bu durum Türkiye’de benzer olaylar için umut ışığı oldu.
