Ortadoğu’da devam eden gerilim ve çatışmaların etkisi en fazla sivil halk üzerinde hissediliyor. İsrail’in uzun yıllardır uyguladığı abluka altındaki Gazze Şeridi’nde insani kriz her geçen gün daha da derinleşiyor. Ablukanın neden olduğu gıda, ilaç ve temel ihtiyaç malzemelerinin yetersizliği bölgedeki yaşam koşullarını tam anlamıyla felç etmiş durumda. Özellikle son haftalarda şiddetin artmasıyla birlikte yetersiz beslenme nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı alarm verici boyutlara ulaşmış durumda. Gelen son verilere göre, açlık ve yetersiz beslenme nedeniyle yaşamını yitiren kişi sayısı 422’ye yükseldi. Bu kayıpların 145’ini çocuklar oluşturuyor. Bu durum, bölgede sadece fiziksel değil, duygusal ve toplumsal bir yıkımı da beraberinde getiriyor.
Son yıllarda gittikçe daha sert bir hal alan abluka, Gazze’deki sağlık ve gıda tedariki zincirini neredeyse tamamen çökertmiş durumda. Tarlalarda üretilen ürünlerin bölge dışına taşınamaması, ithalatın kesilmesi ve dış yardım kuruluşlarının bölgeye erişimde büyük zorluklar yaşaması, Gazze’deki aileleri açlığa mahkûm ediyor. Çocuk ölümlerinin hızla artması, bölgedeki insani trajedinin boyutlarını bir kez daha gözler önüne seriyor. Birleşmiş Milletler de Gazze’de artık temel yaşam koşullarının ortadan kalktığına dikkat çekiyor ve uluslararası toplumun ivedi şekilde harekete geçmesi gerektiğini vurguluyor. Fakat şu ana kadar söz konusu çağrılar yeterince karşılık bulabilmiş değil.
Gazze Şeridi’ndeki yoğun bombardıman ve çatışmalar, altyapı üzerinde tamir edilemez hasarlar bırakırken, insanlar güvende hissedebilecekleri bir sığınak dahi bulmakta zorlanıyor. Bombardıman altında sık sık elektrik ve su kesintileri yaşayan halk, büyük bir çaresizlik içinde yardım bekliyor. Özellikle çocuklar ve yaşlılar, sağlık hizmetine erişimin neredeyse imkânsız hale gelmesi nedeniyle hayatta kalma mücadelesi veriyor. Bölgeye yardım göndermeye çalışan uluslararası kuruluşlar ise abluka ve yaşanan şiddet olayları nedeniyle duyurdukları acil yardım kampanyalarını etkin bir şekilde uygulamakta zorlanıyor.
Sonuç olarak, Gazze’deki insani durum, sadece bölgedeki aktörlerin değil, tüm dünyanın dikkatini çekmesi gereken bir trajedi haline dönüşmüş durumda. Uluslararası toplumun bu trajediye tepkisi, insan hakları ve insani yardım tarihindeki en önemli sınavlardan birini oluşturuyor. Gazze halkı, açlıkla ve çaresizlikle mücadele etmeye devam ederken, dünyanın dört bir yanından vicdan çağrıları yükseliyor.
