Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), ekonomik değişim ve sektörler arası kaymaları ele alan önemli bir analize imza attı. TCMB’nin resmi blog platformu olan “Merkezin Güncesi”nde yayımlanan bu değerlendirme, sanayi ve hizmet sektörleri arasındaki istihdam geçişlerini ve bunun ekonomik kalkınma üzerindeki etkilerini kapsamlı bir biçimde ele aldı. “İstihdamda Sektörel Kaymalar ve Çalışan Geçişleri” başlıklı analizde, 2025 yılı verilerine dayanarak Türkiye iş gücü piyasasında dikkat çekici bir değişim gözlemlendi. Analize göre, sanayi sektöründe istihdam oranı azalırken hizmet sektörünün istihdamdaki payında belirgin bir artış yaşandı. Uzmanlar, bu eğilimin devam edeceğini ve Türkiye ekonomisinin orta ve uzun vadede yüksek gelirli ülkelerin iş gücü dağılımına yakınsama göstereceğini öngörüyor.
Raporun detaylarında, sanayiden hizmet sektörüne doğru gözlenen bu istihdam kaymasının Türkiye ekonomisi için olumlu ve sürdürülebilir etkiler yaratabileceği ifade ediliyor. Gelişmiş ülkelerin ekonomik yapıları incelendiğinde, hizmet sektörünün toplam istihdam içerisindeki ağırlığının genellikle daha fazla olduğu biliniyor. TCMB, bu süreçte ekonomik çeşitlilik ve hizmet sektörünün büyüme potansiyelinin, Türkiye ekonomisinin küresel düzeyde daha dinamik bir yapıya kavuşmasına olanak tanıyabileceğini belirtti. Bununla beraber, sanayi sektöründe yaşanan istihdam azalmasının üretim kapasitesini nasıl etkileyebileceğine yönelik analizler de dikkat çekti. Sanayideki bu gerilemenin, yüksek teknolojiye dayalı üretim modellerine geçişle telafi edilmesi gerektiği vurgulandı.
Sanayiden hizmete uzanan bu geçişin, özellikle yeni nesil iş gücü dinamiklerini doğrudan etkilediği ve aynı zamanda çalışanların farklı beceri setlerini geliştirmesini de zorunlu hale getirdiği görülüyor. Türkiye’nin genç nüfusu ve iş gücü potansiyeli göz önüne alındığında, eğitim ve mesleki beceri kazandırma konusunda yapılacak yatırımlar, bu dönüşümün başarılı bir şekilde yönetilmesi için kritik önem taşıyor. Hizmet sektörünün yükselişi; turizm, finans, teknoloji, lojistik ve diğer hizmet alanlarında yeni fırsatlar yaratarak istihdamın çeşitlenmesine katkıda bulunabilir. Ancak bu fırsatların değerlendirilmesi ve ekonomik büyümeye doğru şekilde yansıtılabilmesi için sistematik stratejiler geliştirilmesi gerektiği dile getiriliyor.
Merkez Bankası, bu kritik analizinde ayrıca çalışan geçişlerini de ele aldı. Yayınlanan bilgiler, bireylerin kariyer yollarındaki esnekliği, adaptasyon yeteneklerini ve sektörden sektöre geçiş sırasında karşılaştıkları zorlukları anlamada önemli ipuçları sunuyor. 2025 yılı itibarıyla gözlemlenen bu değişimlerin, yalnızca ekonomik istikrar açısından değil, aynı zamanda sosyal yapı ve refah düzeyi üzerinde de belirgin etkiler yaratması bekleniyor. TCMB’nin bu tür kapsamlı analizleri, politika yapıcılar ve özel sektör için yol gösterici olma niteliği taşıyor.






























