Trabzon’da yaşayan ve organik tarıma gönül vermiş Fatih Çolak, yıllar önce balkonunda bir hobi olarak başladığı ata tohumu yetiştirme serüvenini bugün çok daha büyük bir seviyeye taşıdı. Çolak, yerli tohumların korunması ve yaygınlaştırılması amacıyla çıktığı bu yolda adeta bir gönüllü elçi gibi çalışıyor. Üstelik yetiştirdiği tohumları Türkiye’nin dört bir yanına hiçbir karşılık beklemeksizin göndermesi, onun bu girişimine hem çevresel hem de insani bir anlam katıyor. “Ata tohumu bizim geleceğimiz, kültürümüz ve sağlıklı tarımın en değerli kaynağıdır.” diyen Çolak, tohum sevgisini daha geniş kitlelere ulaştırmayı hedefliyor.
Başlangıçta basit bir balkon tarımıyla başlasa da kısa sürede ata tohumu yetiştirme konusundaki başarısıyla dikkat çeken Çolak, balkonuna sığmayan tutkusunu daha büyük alanlara taşıdı. Doğal ve katkısız tohumların korunması gerektiğine inanan Çolak, bu düşüncesini çevresindeki insanlarla paylaşarak harekete geçti. Özellikle yerel halktan alınan destekle daha geniş bir tarlada bu tohumları çoğaltmaya başlarken, aynı zamanda toplumu bilinçlendirmeyi de önemsiyor. Çolak’ın en büyük amacı, ata tohumlarını nesiller boyu yaşatmak ve kimyasal ürünlere alternatif sağlamak.
Fatih Çolak’ın kurduğu bu ekosistem, tohum toplama bilincini artırdığı gibi paylaşım kültürünü de destekliyor. Tohum çeşitliliğini çoğaltmak ve daha fazla insana ulaşmak için oldukça yaratıcı bir kampanya yürüten Çolak, tohumlardan yetişen mahsullerin çekirdeklerini geri getirenlere taze tohumlar gönderiyor. Bu sayede ata tohumu döngüsü genişlerken, toprakla buluşan doğal tohumlar da artıyor. “Alın, yiyin ama çekirdekleri bana getirin!” mottosuyla hareket eden Çolak, bu küçük adımın büyük bir fark yaratacağına inanıyor. Organik tarımla ilgilenen bireylerden tarım kuruluşlarına kadar pek çok kesimden olumlu geri dönüş alan bu proje, Türkiye’de sağlıklı ve yerel tarımsal üretimin yaygınlaşması için umut verici bir örnek teşkil ediyor.