İsrail güvenlik kabinesi, Gazze Şeridi’ne yaklaşık iki yıldır devam eden saldırıların kapsamını genişletme konusunu masaya yatırma kararı aldı. Bu kritik toplantıda, saldırıların mevcut stratejisi ve olası bir ateşkesin geleceği ayrıntılı şekilde değerlendirilecek. Kabinenin gündeminde yer alan bu toplantı, bölgedeki gerilimin daha da tırmanabileceği endişelerini artırıyor.
Gazze Şeridi’ndeki uzun süredir devam eden çatışmalar, hem yerel halk hem de uluslararası toplum tarafından dikkatle takip ediliyor. İsrail’in güvenlik politikaları üzerindeki baskı artarken, bölgedeki insani durum gün geçtikçe kötüleşiyor. Özellikle altyapının zarar görmesi, su, elektrik ve sağlık hizmetlerine erişimi ciddi şekilde kısıtladı. İsrail yetkilileri ise operasyonların, “güvenlik tehditlerini bertaraf etmek ve uzun vadeli istikrar sağlamak” amacıyla düzenlendiğini savunuyor. Ancak bu durum, insani bedelin artmasına neden olurken, uluslararası kuruluşlar tarafından sıkça eleştiriliyor.
Bu hafta yapılacak olan kritik kabine toplantısında, operasyonların kapsamının nasıl genişletileceği veya alternatif stratejilerin masaya yatırılıp yatırılmayacağı büyük bir merak konusu. Özellikle ateşkes görüşmelerinin geleceği konusunda nasıl bir karar alınacağı, bölgenin geleceği açısından belirleyici olacağa benziyor. Bazı kaynaklar, toplantının, İsrail içinde farklı görüşlerin çarpışmasına sahne olabileceğini öne sürüyor. Bazı bakanlar çatışmaların çözümüne doğrudan müzakere ile ulaşılması gerektiğini savunsa da diğerleri, operasyonların sertleşerek sürdürülmesi gerektiğini dile getiriyor.
Uluslararası toplum ise İsrail ve Gazze arasındaki bu çatışmaların son bulması çağrılarını yineliyor. Birleşmiş Milletler (BM) başta olmak üzere birçok ülke, bölgedeki insani krizin sona erdirilmesi için taraflara çağrıda bulundu. Gazze Şeridi’nde yaşayan sivillerin korunması için acil önlemlerin alınması gerektiğini ifade eden BM, bölgedeki durumun “kabul edilemez” olduğunu defalarca vurguladı.
Toplantı sonuçlarının açıklanmasının ardından hem İsrail içinde hem de uluslararası arenada ciddi yankı uyandırması bekleniyor. Kararın, bölgede yeni bir döneme kapı aralayıp aralamayacağı ise şimdiden merakla bekleniyor.
