Ankara’nın Mamak ilçesinde gerçekleşen olayda, bir polis memuru kendisine saldırdığı gerekçesiyle bir sokak köpeğini tabancayla vurarak öldürdü. Olay, çevredeki vatandaşların büyük tepkisini çekerken, sosyal medyada da hızla yayılarak hayvan hakları üzerine kapsamlı bir tartışma başlattı. Görgü tanıklarının anlattıklarına göre, köpeğin saldırgan bir tutum sergileyip sergilemediği konusunda çelişkili ifadeler bulunuyor. Yetkililer, olayın detaylıca inceleneceğini belirtirken, hayvan severler ve sivil toplum kuruluşları bu tür olayların önlenmesi için daha katı yasalar talep ediyor.
Olayın ortaya çıkışı çevredeki güvenlik kameralarının ve vatandaşların olayı telefonlarıyla kayda almasıyla oldu. Videolarda, köpeğin herhangi bir tehdit oluşturup oluşturmadığı net olarak anlaşılmasa da, infial yaratan görüntüler sonrası tepkiler kısa sürede çığ gibi büyüdü. Hayvan hakları aktivistleri, böylesi durumlarda şiddetin çözüme ulaşan bir yöntem olamayacağını belirterek polis memurunun davranışını kınadı. “Hayvan hakları yasalarının yetersizliği” üzerine uzun süredir devam eden tartışmalar, bu olayla birlikte yeniden gündemin üst sıralarına taşındı. Günümüzde Türkiye’deki yasaların sokakta yaşayan hayvanları korumakta yetersiz kaldığı eleştirileri yükselirken, toplumda bilinçlenmeyi amaçlayan kampanyalar da hız kazandı.
Polis memurunun köpeğin saldırgan davrandığını beyan ettiği ve bu nedenle kendini savunduğunu iddia ettiği öğrenildi. Ancak hayvan severler bu açıklamanın yeterli olmadığını savunarak, olayın bağımsız ve tarafsız bir şekilde incelenmesi gerektiğini dile getirdi. Sokak hayvanlarının güvenliği ve refahı konusundaki eksikler bir kez daha ön plana çıkarken, hukuk çevreleri ve adalet savunucularından bu tür olaylarda caydırıcı cezalar uygulanması gerektiğine dair sesler yükselmeye başladı. Ankara’daki bu üzücü olay, yalnızca hayvan haklarını değil, aynı zamanda kentlerde sokak hayvanlarıyla ilgili nasıl bir yaklaşım sergileneceğini de sorgulatan bir tartışma ortamı yarattı.