6 Şubat 2023 tarihinde yaşanan Kahramanmaraş merkezli depremler, büyük bir yıkıma ve can kaybına neden olmuştu. Bu felaketin ardından, yıkılan binalarla ilgili soruşturmalar başlatılmış ve ihmali olduğu iddia edilen kişiler için yakalama kararları çıkarılmıştı. Söz konusu soruşturmalardan biri de Adana’nın Seyhan ilçesinde yer alan Ezgi Apartmanı’nın yıkımıyla ilgiliydi. Bu kapsamda hakkında gözaltı kararı bulunan S.K. ve M.P. isimli iki kişi, geçtiğimiz günlerde güvenlik güçlerinin gerçekleştirdiği bir operasyonla yakalandı.
Adana Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı ekiplerin titizlikle yürüttüğü çalışmalarda, sanıkların yeri tespit edilerek operasyon düzenlendi. S.K. ve M.P., 14 Ağustos 2025 tarihinde, sabahın erken saatlerinde gerçekleştirilen operasyonda gözaltına alındı. Yetkililer, gözaltına alınan şahısların Ezgi Apartmanı’nın yıkılmasına neden oldukları iddiasıyla arandığını ve süreçle ilgili hukuki işlemlerin hızlı bir şekilde devam ettiğini belirtti. Yakalanan şahıslar, sevk edildikleri adliyede savcılık sorgularının ardından tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Ezgi Apartmanı’nın yıkımı, kamuoyunda büyük yankı uyandırmış ve depremde yaşamını kaybedenlerin yakınları, olayla ilgili sorumluların cezalandırılmasını talep etmişti. Depremin ardından yapılan incelemelerde, binanın inşaatında kullanılan malzemelerin standartlara uygun olmadığı ve yapı denetiminde ciddi eksiklikler bulunduğu ortaya çıkmıştı. Bu bulgular, kum ve çimento oranlarından çelik karkas sistemine kadar birçok teknik eksikliğe işaret etmişti. Ezgi Apartmanı ile ilgili yürütülen soruşturma, çürük yapıların ve denetim eksikliklerinin gündeme gelmesine neden olmuş, kamu vicdanını sarsmıştı. Yetkililer, bu tür ihmallerin tekrarlanmaması adına denetimlerin sıklaştırılacağını ve mağduriyetleri önlemek amacıyla çalışmalar yapılacağını vurgulamıştı.
Yakalanan şahıslar S.K. ve M.P.’nin yargı süreci devam ederken, Ezgi Apartmanı olayı ülkemizdeki yapı güvenliği konusunun önemini bir kez daha gözler önüne serdi. Deprem gibi doğal afetlere dayanıklı binaların inşasının yalnızca maddi kaynaklarla değil, aynı zamanda titiz denetim ve sorumluluk bilinciyle mümkün olduğuna dikkat çekiliyor. Bu davanın, benzer ihmallerin önüne geçilmesi için caydırıcı bir örnek teşkil etmesi bekleniyor.
