AB, İsrail’in Bilim Fonlarına Katılımını Askıya Almayı Önerdi

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu, son dönemde İsrail’in Gazze Şeridi’nde gerçekleştirdiği saldırılar ve insan hakları ihlalleri nedeniyle dikkat çekici bir adım atmayı gündeme aldı. İsrail’in AB tarafından desteklenen bilimsel projelerdeki bazı faaliyetlerinin geçici olarak durdurulması teklif edildi. Özellikle Ufuk Avrupa Programı kapsamında yürütülen EIC Hızlandırıcı Programı’na İsrail’in kısmi erişim kısıtlaması önerisi, AB’nin bölgedeki gelişmelerle ilgili endişelerini somutlaştıran bir hamle olarak değerlendiriliyor. İsrail’in bölgede yürüttüğü politikaların Avrupa kamuoyunda yarattığı tepkiler bu tür karar tekliflerini tetikliyor. Söz konusu program, Avrupa’da inovasyon ve araştırma çabalarını desteklemeyi amaçlıyor ve İsrail bu fonlardan uzun süredir yararlanan önemli katılımcılar arasında yer alıyor.

AB Komisyonu’nun resmi teklifinde, insan hakları ihlallerine dikkat çekilmesi önemli bir nokta olarak öne çıkıyor. Komisyon, özellikle Gazze’deki sivil altyapıya yönelik saldırıların bölgedeki insani durumu daha da kötüleştirdiğini ve bu bağlamda uluslararası hukuka uyulması gerektiğini vurguladı. İsrail’in uzun süredir Avrupa ile stratejik ortaklıklar geliştirdiği bilimsel ve teknolojik araştırma projelerinde yer almasının, bu tür ihlallerin gölgesinde yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtiliyor. AB’nin, bilimsel iş birliğini politikalarından bağımsız bir zeminde sürdürmesi gerektiğine dair çağrılar da artarken, Komisyon’un böyle bir öneride bulunması Avrupa’daki bazı çevrelerde geniş yankı uyandırdı.

Öte yandan, İsrail yetkililerinden bu karara dair henüz resmi bir açıklama yapılmış değil. Ancak ülkenin bu tür kısıtlamaları eleştirebileceği ve mevcut ortaklıkların korunmasında ısrar edebileceği öngörülüyor. İsrail’in bilimsel araştırmalardaki gücü ve bölgedeki jeopolitik önemi dikkate alındığında, bu önerinin hangi boyutlara varacağı merak ediliyor. Uzmanlar, AB’nin böyle bir adım atmasının, İsrail ile diplomatik ilişkilerde gerilim yaratabileceğini ve bu hamlenin diğer ülkelerle iş birliği süreçlerine de yansımaları olabileceğini belirtiyor. Karar teklifine ilişkin tartışmalar sürerken, bu durum Avrupa’da ve uluslararası alanda, bilim politikalarının siyasi ve insani krizlerle ne ölçüde şekilleneceği üzerine geniş kapsamlı bir tartışmanın kapısını araladı.

Exit mobile version