ABD ve Yunanistan arasındaki savunma ilişkileri üzerine dönük gelişmeler son dönemde dikkatle takip ediliyor. Yunan hükümetinin, ABD ile 2021 yılında imzalanan Savunma İşbirliği Anlaşması’nın güncellenmiş protokolü kapsamında İskiri (Skyros) Adası’nda bir askeri üssün kurulması yönünde yaptığı talep, ABD yönetimi tarafından bir kez daha reddedildi. İskiri Adası üzerinde stratejik bir üs talebi, Yunanistan’ın Doğu Akdeniz’deki askeri etkisini artırma hamlelerinden biri olarak değerlendirilse de Washington, bu konuda iş birliğine şu an için yanaşmıyor. Bu tutum, iki ülke arasındaki savunma iş birliğinin sınırlarını yeniden gündeme taşıyor. Bu gelişmeyle birlikte ABD’nin bölgede sahip olduğu strateji, yalnızca teknik değil, politik bir denge unsuru olarak da öne çıkıyor.
ABD’nin İskiri Adası konusundaki çekimser yaklaşımı yalnızca askeri ya da teknik nedenlerle sınırlı değil. Uzmanlar, Washington’un bu kararda birkaç farklı etkene odaklandığını belirtiyor. Öncelikle, ABD’nin mevcut savunma anlaşmaları çerçevesinde halihazırda Yunanistan’ın farklı bölgelerinde güçlü askeri varlıklar bulundurduğu biliniyor. Bu durum, yeni bir üs ihtiyacını gereksiz hale getiriyor. Ayrıca İskiri Adası’nın coğrafi konumu, ABD’nin doğrudan bölgesel çıkarlarındaki önceliklerine uymuyor. Diğer yandan, Doğu Akdeniz’deki hassas jeopolitik dengeler göz önünde bulundurulduğunda, ABD’nin İskiri’de bir askeri üs konuşlandırmak suretiyle başka ülkelerin tepkisini çekmek istemediği de ifade ediliyor. Özellikle Rusya ve Çin’in bölgede artan etkileri Washington için daha dikkatli bir politika yürütülmesini zorunlu kılıyor.
Yunanistan ise ABD’nin bu tutumuna karşın bölgedeki stratejik iş birliğini genişletme çabalarını sürdürmeye devam ediyor. Özellikle Türkiye ile sık sık yükselen tansiyon, Atina hükümetini uluslararası savunma anlaşmalarında daha aktif bir rol üstlenmeye yönlendiriyor. Ancak uzmanlara göre, ABD’nin İskiri Adası konusunda takındığı mesafeli tavır, Yunanistan’ın yalnızca bölgesel ittifaklarla değil, aynı zamanda küresel güçlerle olan ilişkilerini de gözden geçirmesi gerektiğini ortaya koyuyor. Bu ret kararı, iki ülke arasındaki savunma iş birliğini doğrudan etkilemese de müzakerelerin gidişatı açısından kritik bir referans olacak gibi görünüyor. Öyle ki, bu gelişme aynı zamanda ABD’nin Yunanistan ile olan ilişkilerini hangi eksende sürdürmek istediğine dair açık ipuçları veriyor.