Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, muhalefet temsilcilerinden Cumhurbaşkanına yönelik kullanılan sert itham ve hakaret içerikli söylemleri kınadı. Tunç, yaptığı açıklamada, siyaset arenasında kullanılan dilin toplumu kutuplaştırıcı etkisinin altını çizerek sert tepki gösterdi. “Cumhurbaşkanımıza maalesef ağza alınmayacak ifadelerle hakaret eden bir muhalefet anlayışıyla karşı karşıyayız. Ancak milletimiz, bu üsluba ve bu tür bir siyasete karşı duruşunu çok net bir şekilde gösterecektir,” ifadelerini kullanan Bakan Tunç, siyasi tartışmaların seviyesini yükseltmenin önemine vurgu yaptı.
Tunç, bu tür açıklamaların hem toplumsal barışı zedelediğini hem de siyasetin asli amacını gölgelediğini belirtti. “Millet iradesinin temsilcisi olan bir cumhurbaşkanına yönelik kullanılan bu tür söylemler asla kabul edilemez. Muhalefet etmek demek, hakaret etmek demek değildir. Eleştiriler mutlaka demokratik çerçevede kalmalı ve yapıcı olmalıdır,” şeklinde konuştu. Bakan, bu tür hakaret içerikli söylemlerin halk nezdinde karşılık bulamadığını ve milletin sağduyulu bir şekilde tavır alacağını ifade etti.
Toplumda kutuplaşmayı önlemek adına siyasi figürlerin üslubuna dikkat etmesi gerektiğini savunan Tunç, “Hepimiz, hem siyasetçiler hem de toplum temsilcileri olarak, kullandığımız dilin sorumluluğunu taşımalıyız. Ortak dilimiz her zaman uzlaşı, saygı ve yapıcı eleştiri üzerine inşa edilmelidir. Bu hem topluma hem de bizlere duyulan güveni artıracaktır,” diyerek sözlerini tamamladı. Siyasi atmosferin yumuşaması ve demokrasinin daha sağlıklı işlemesi için diyalog ve hoşgörünün önemini vurguladı.
Tunç’un açıklamaları, özellikle seçimlere hazırlanan Türkiye’nin siyaset sahnesinde önemli bir mesaj olarak değerlendiriliyor. Bu açıklama, siyasetçilerin üslup ve davranışlarının toplum üzerindeki etkisinin yeniden tartışılmasını beraberinde getiriyor. Siyasi uzmanlar, bu açıklamanın daha geniş kitleler üzerinde siyasi dilin değişimi noktasında bir farkındalık oluşturabileceğini düşünüyor.