Adana’da yaşanan olay, boşanma sürecindeki çiftler arasında şiddetli bir çekişmenin ne denli korkutucu boyutlara ulaşabileceğini gözler önüne serdi. 35 yaşındaki Mehmet Öğüt, uzun süredir görmek için can attığı çocuğuna kavuşma umuduyla boşanma aşamasındaki eşi H.Y.’nin yaşadığı eve gitti. Ancak Öğüt, burada beklenmedik bir şekilde eşi ve ailesinin fiziksel saldırısına maruz kaldı. Yaşadıklarının şokunu atlatamayan baba, soluğu hastanede alarak darp raporu aldı ve ardından hukuki süreci başlatmak üzere adli makamlara başvurdu.
Olay, bir süredir boşanma davası devam eden çiftin gerilimli ilişkisinin dramatik bir yansımasını temsil ediyor. Mehmet Öğüt’ün ifadesine göre, çocuğunu görme talebiyle evin önüne geldiğinde karşılaştığı tepki, fiziksel ve duygusal olarak sarsıcıydı. İddialarına göre, kapıda başlayan tartışma kısa sürede şiddet olayına dönüştü. Öğüt, eşinin ve aile üyelerinin saldırısına uğradığını belirterek, “Tek amacım çocuğumu bir kez olsun görebilmekti. Ancak buna izin vermek yerine beni darp ettiler” dedi. Olayın ardından polise başvuran ve hukuki süreci takip ettiğini belirten Öğüt, yaşadığı mağduriyet nedeniyle büyük üzüntü duyduğunu ifade etti.
Adli makamlara taşınan olayla ilgili başlatılan inceleme kapsamında tarafların ifadelerine başvurulacağı öğrenildi. Şiddet iddiaları nedeniyle genişletilecek soruşturmada, delil niteliği taşıyan darp raporu büyük önem taşıyor. Adana’daki bu üzücü gelişme, boşanma sürecinde yaşanan aile içi sorunların kontrolsüz bir şekilde tırmandığı durumlara dikkat çekiyor. Uzmanlar, bu tür olayların önlenebilmesi için taraflar arasında etkin bir iletişim kurulması ve hukuki süreçlerin hassasiyetle yönetilmesinin büyük önem taşıdığına vurgu yapıyor. Aynı zamanda çocuk haklarının bu süreçlerde zarar görmemesi adına sosyal hizmet uzmanlarının müdahale etmesi gerektiği belirtiliyor.
Mehmet Öğüt’ün yaşadıkları, sadece bireysel bir trajedi olmanın ötesinde, toplumdaki geniş çaplı bir soruna işaret ediyor: Boşanma süreçlerinde iletişim eksikliği ve gerginlik kaynaklı şiddet. Uzmanlar bu tür olayların, özellikle çocukların psikolojik ve duygusal sağlığı üzerinde kalıcı etkiler bırakabileceği konusunda uyarıyor. Olayın tüm boyutlarıyla adli makamlarca araştırılacağı ve hukuki sürecin yakından takip edileceği ifade edilirken, yetkililerin bu tür olayların tekrar etmemesi için caydırıcı önlemler alması gerektiği kamuoyu tarafından dile getiriliyor.