Türkiye, bir kez daha kadına yönelik şiddet haberiyle sarsıldı. Adana’da meydana gelen olayda, genç bir kadın eski eşinin saldırısına uğradı. Ganime Sedef Bahçeci isimli kadın, eski kocası tarafından önce acımasızca darbedildi, ardından hastaneye götürüldü. Yaşadığı korku dolu anlar sırasında annesine “Öldürdü bu beni” diyerek yardım isteyen Bahçeci’nin hikayesi, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Ancak olayın en tartışmalı tarafı, saldırganın kısa sürede serbest bırakılması oldu.
İddiaya göre, Ganime Sedef Bahçeci, daha önce de benzer şiddet olayları yaşamıştı. Eski eşi tarafından defalarca tehdit edilen genç kadın, bu kez fiziki bir saldırının hedefi oldu. Şiddet gördüğü anlarda sessiz kalmayan Bahçeci, telefon aracılığıyla annesine ulaşıp yardım istedi. Annesine gönderdiği “imdat” mesajıyla durumunu paylaşan Bahçeci, saldırının hemen ardından eski eşi tarafından hastaneye götürüldü. İşte ne olduysa bundan sonra yaşandı. Genç kadının aldığı darp raporuna ve şikayetine rağmen, saldırganın serbest bırakılması halkın tepkisini çekti.
Kadına yönelik şiddet vakalarının korkutucu boyutlara ulaştığı Türkiye’de konuya ilişkin daha güçlü yaptırımlar ve koruma mekanizmalarının eksikliği sık sık tartışılmaya devam ediyor. Ganime Sedef Bahçeci’nin yaşadığı bu travmatik olay, kadınların karşı karşıya kaldığı adalet mücadelesini bir kez daha gündeme taşıdı. Türkiye’de kadın cinayetlerinin ve şiddet vakalarının önlenebilmesi için toplumun her kesiminden daha fazla dayanışma ve önlem alınması gerektiği açıkça görülüyor. Yetkililerin bu tür olaylara karşı daha hızlı ve caydırıcı yaptırımlar uygulaması ise kamuoyunun ortak taleplerinden biri.
Bu üzücü olay, ülke genelinde kadına yönelik şiddetle mücadelede daha etkili adımlar atılması gerektiğini bir kez daha gözler önüne seriyor. Saldırganların serbest bırakılması ve mağdurların korunmasında yaşanan eksiklikler, hem vicdanları sarsıyor hem de birçok kadını çaresizlikle baş başa bırakıyor. Ganime Sedef Bahçeci’nin korkutucu hikayesi, kadınları korumanın yalnızca bireylerin değil, aynı zamanda adalet sisteminin de büyük bir sorumluluğu olduğunu hatırlatıyor.































