Altın ve mücevherat sektörü, artan ekonomik dalgalanmalar ve zorlu piyasa koşulları nedeniyle oldukça ciddi bir krizle karşı karşıya. Türkiye Takı Üreticileri ve İhracatçıları Derneği (TÜİD) Başkanı Mustafa Kamar, sektörün içinden çıkılmaz bir durumda olduğunu ve bu gidişatın durdurulması adına acil önlemler alınması gerektiğini vurguladı. Kamar, sektör temsilcilerinin şu anki durumdan dolayı çaresiz kaldığını belirterek, “Artık harakiri yapacak noktaya geldik. Cumhurbaşkanımızın bu konuya acilen müdahale etmesi gerekiyor,” ifadelerini kullandı.
Altın ve mücevher sektörü, yıllık üretim kapasitesi ve ihracat potansiyeli açısından Türkiye’ye büyük katkılar sağlarken, son dönemde yaşanan yüksek maliyetler ve ekonomik belirsizlikler bu ivmeyi büyük ölçüde sekteye uğrattı. Döviz kurundaki dalgalanmalar, hammaddeye ulaşım zorluğu ve üretim maliyetlerindeki artış, sektör oyuncularını ciddi bir şekilde zorlamakta. Özellikle ihracat gelirlerinin önceki yıllara oranla düşüş göstermesi, işletmelerin finansal zorluklarla boğuşmasına yol açtı.
Mustafa Kamar, sektörün yaşadığı bu sorunların yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda sosyal etkilerinin de olabileceğini belirtti. Siyasi ve ekonomik kararlara yönelik adımların atılmaması durumunda sektörde istihdam kaybının kaçınılmaz olacağını vurgulayan Kamar, “Binlerce çalışanı istihdam eden bu sektör, Türkiye’nin ihracat hedeflerine ulaşmasında öncü bir role sahiptir. Ancak gerekli destek ve önlemler alınmazsa bu durum sadece işverenleri değil, yüz binlerce kişiyi etkileyebilir,” dedi. Sektör temsilcileri, ekonomik reformlarla birlikte üretim ve ihracatı teşvik eden adımların bir an önce devreye sokulması gerektiği görüşünde birleşiyor.
Sonuç olarak altın ve mücevherat sektörü, Türkiye ekonomisinin önemli taşlarından biri olarak görülse de karşı karşıya olduğu bu zorlu süreçte devletten daha somut destekler bekliyor. Üretim, istihdam ve ihracat kapasitelerinin korunabilmesi adına sektör oyuncularının seslerini duyurmaya çalıştıkları açıkça görülüyor. Türkiye’nin küresel pazarlardaki güçlü konumunu kaybetmemesi için alınacak önlem ve reformların önemi önümüzdeki günlerde daha çok gündeme gelecek gibi görünüyor.