Ankara’da yaşanan olayda, CHP’ye ait bir seçim otobüsünü kullanan şoför, polis ekiplerinin ‘dur’ ihtarına uymadığı gerekçesiyle yargılanmıştı. Şoförün, ‘görevi yaptırmamak için direnme’ suçlamasıyla başlatılan tutuksuz yargılanma süreci dikkatle takip ediliyordu. Mahkeme, geçtiğimiz günlerde önemli bir karar alarak şoför hakkında koyulan yurt dışına çıkış yasağını resmen kaldırdı. Bu gelişme, hem siyasi hem de adli açıdan dikkat çekici bir durum olarak değerlendiriliyor.
Olay, başkent Ankara’da gerçekleşmiş ve büyük yankı uyandırmıştı. CHP’ye ait seçim otobüsü, rutin bir trafik kontrolü sırasında polis ekiplerince durdurulmak istenmişti. Ancak şoför, iddialara göre polis memurları tarafından yapılan ‘dur’ ihtarına yanıt vermeyerek otobüsü hızla sürdü ve olası bir tehlikenin yaşanmasına sebep oldu. Bu durum, kamuoyunda hem güvenlik hem de siyasi tartışmaları beraberinde getirmişti. Kısa süre içerisinde gözaltına alınan şoför, ‘görevi yaptırmamak için direnme’ suçlamasıyla yargılanmaya başladı.
Savcılık makamınca hazırlanan iddianamede, olayın ayrıntılarına yer verilirken, şoförün polisin görev yapmasını engellediği ve kamu güvenliğini tehlikeye attığı iddia edildi. Ancak yargılama sürecinde savunmasını yapan otobüs şoförü, olayın bir yanlış anlaşılmadan ibaret olduğunu öne sürdü. Şoför, polislerin uyarısını fark etmediğini ve hareketinin kasti olmadığını belirtti. Mahkemeye sunulan delillerin değerlendirilmesi sonucu, yargı sürecinin daha sağlıklı takip edilebilmesi adına, kişinin yurt dışına çıkış yasağı koyularak adli kontrol şartıyla serbest bırakılması karara bağlanmıştı.
Gelinen son durumda, mahkeme tarafından alınan yeni karar neticesinde, şoförün yurt dışına çıkış yasağı kaldırıldı. Anayasal haklar ve dosya üzerindeki inceleme sürecinin tamamlanması ışığında alınan bu karar, adaletin işleyişine dair önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Şoförün davadaki diğer adli kontrol şartları ise devam ediyor. Yargılamanın sonucu, kamuoyu tarafından merakla takip edilmeye devam ediyor.
