Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, kamu borç yönetimi ve ekonomi politikalarına dair önemli açıklamalarda bulundu. Son dönemde kamu borçlanma oranlarının ve iç borç çevrim maliyetlerinin yüksek seyrettiğini ifade eden Şimşek, bu oranların kontrol altına alınması ve sürdürülebilir bir seviyeye çekilmesi için kapsamlı bir plan uygulayacaklarını belirtti. Bakan Şimşek, “Mevcut durumda yüzde 130’u aşan iç borç çevirme oranını, gelecek yıl içerisinde belirgin şekilde düşürmeyi hedefliyoruz” şeklinde konuştu. Bu adımın, finansal istikrarı güçlendirme noktasında önemli bir kilometre taşı olacağını dile getiren Şimşek, kamu maliyesindeki disiplini koruyarak hem ekonomik büyümeyi desteklemenin hem de mali sürdürülebilirliği sağlamanın mümkün olduğunu vurguladı.
Bakan Şimşek’in bu açıklamaları, Türkiye’nin borçlanma politikalarının yeniden yapılandırılacağının sinyalini verirken, ekonomide daha dengeli bir büyüme hedefi doğrultusunda atılacak adımların da habercisi oldu. İç borç çevirme oranı, devletin mevcut borçlarını ödemek için yeniden borçlanma zorunluluğunu ifade ederken, bu oranların düşürülmesi, ülkenin finansman maliyetlerinin azalması ve borçlanma risk priminin düşmesi anlamına geliyor. Şimşek, ekonomi yönetimi olarak bu doğrultuda hem mali disiplini sağlayacaklarını hem de piyasaların güvenini artıracaklarını ifade etti. Ayrıca, hükümetin hedefleri arasında, özel sektöre daha uygun kredi imkânları sunarak ekonomik faaliyetlerin desteklenmesi de yer alıyor.
Açıklamalarında, küresel ekonomik gelişmelere de değinen Şimşek, Türkiye ekonomisinin istikrarlı bir şekilde büyümeye devam ettiğini ancak borçlanma politikalarının uzun vadede risk oluşturmaması için dikkatli yönetilmesi gerektiğini sözlerine ekledi. Yüksek borç çevirme oranlarının, bütçedeki yükü artırarak özellikle faiz giderlerini yukarı taşıdığına dikkat çeken Şimşek, borçlanma yönetimindeki disiplinli yaklaşımlarının piyasalardan uluslararası yatırımcılara kadar geniş bir kesimde güven ortamı oluşturacağını ifade etti. Yeni dönemde uygulanacak ekonomi politikalarının temel amacının, uzun vadeli finansal sürdürülebilirliği desteklemek ve borç dinamiklerini optimize etmek olduğu vurgulandı. Bakan, bu kapsamda yatırımların artırılması ve dış ticaretteki dengenin korunmasının önemli olduğunu belirtti.
Son olarak, açıklamalar, ekonomik reformlarla birlikte gelecek yıl daha dengeli bir mali yapıya sahip olmayı hedefleyen yol haritasına yönelik umut verici bir adımı işaret ediyor. Bakanlık, kamu borç oranlarının azaltılmasına yönelik bu çalışmaların, ülkenin ekonomik risklerini azaltacağını ve büyüme potansiyelini artıracağını öngörüyor. Türkiye’nin iç borçlanma oranındaki bu düşüş hedefi, yerel ve global piyasalarda olumlu bir yankı yaratacak gibi görünüyor.