**Üst Düzey Diplomatik Görüşme: Aliyev ve Paşinyan Abu Dabi’de**
**Giriş Paragrafı**
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, uzun süredir devam eden ve birçok kez kopma noktasına gelen barış sürecinin yeniden ivme kazanması için Abu Dabi’de bir araya gelmeye hazırlanıyor. Bu kritik görüşme, iki ülke arasında kalıcı bir barış anlaşmasının sağlanması için adeta son fırsat olarak değerlendiriliyor. 30 yılı aşkın süredir süregelen ve zaman zaman kanlı çatışmalara sahne olan Azerbaycan-Ermenistan ilişkilerinde, bu görüşmenin sonuçları bölgeye yeni bir şekil verebilir.
**Gelişme Paragrafları**
Aliyev ve Paşinyan arasında gerçekleşecek bu diplomatik zirve, iki liderin Kasım ayında yürürlüğe giren geçici barış anlaşmasının ardından ilk fiziksel buluşması olacak. Geçtiğimiz aylarda taraflar arasında imzalanan ve ülkeleri düşmanlığa son vermeye zorlayan bu anlaşma, uluslararası kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Özellikle Rusya, ABD ve Avrupa Birliği gibi küresel aktörlerin ara buluculuğuyla sağlanan bu anlaşma, bölgede istikrara yönelik umutları artırırken, halen çözülmeyi bekleyen birçok mesele bulunuyor.
Görüşme öncesinde taraflardan gelen açıklamalar ise büyük merak konusu. Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, yaptığı basın toplantısında, “Uzun yıllar sonra sürdürülebilir barışa bu kadar yakınken, kaybedecek bir saniyemizin bile olmadığının farkındayız. Abu Dabi’de atılacak olan adımlar, halkımızın geleceğini aydınlatacak” dedi. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ise, “Her iki ülke için de yeni bir dönemin başlangıcı olabilecek bir fırsatla karşı karşıyayız. Ancak, barışın kalıcılığı iki tarafın da samimi çabalarıyla mümkün olacaktır” ifadelerini kullandı.
**Analiz/Bağlam**
Bu görüşmenin barındırdığı derin tarihsel ve politik bağlam, kavranması gereken önemli bir nokta. 1990’ların başında Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla iyice gün yüzüne çıkan Karabağ sorunu, hem Azerbaycan hem de Ermenistan için ulusal kimliğin ve devlet politikalarının merkezinde yer aldı. Bu bölge üzerinde hak iddia eden iki ülke, defalarca masaya oturmuş fakat sonuçsuz kalan görüşmelerin ardından genellikle savaş meydanında kozlarını paylaşmıştır.
Uzmanlar, barışın sağlanması için özellikle Karabağ’daki etnik çatışmaların çözülmesinin ve mültecilerin geri dönüşünün organize edilmesinin önemini vurguluyor. Harvard Üniversitesi’nden Prof. Dr. Sarah Williamson, “Bölgedeki etnik dengenin hassasiyeti, her iki tarafın da tavizler vermesini gerektiriyor” diyor. Bu bakımdan, Abu Dabi görüşmeleri, yalnızca Aliyev ve Paşinyan arasında değil, aynı zamanda uluslararası gözlemciler için de dikkatle takip edilecek bir süreç.
**Gelecek Senaryosu**
Abu Dabi görüşmelerinin başarısı, Güney Kafkasya’nın geleceğinde yeni bir dönemin kapılarını aralayabilir. Kalıcı bir çözüm, enerji koridorlarının güvenliğinden ekonomiye kadar, tüm bölge ülkelerini olumlu etkileyebilir. Ancak, barışın sağlanamaması durumunda, zaten kırılgan olan ateşkesin yeniden çatışmalara yol açması ihtimali de varlığını koruyor.
Bu önemli diplomatik görüşmenin ışığında, “Böyle tarihi bir fırsat, yeni bir barış dönemine mi yoksa çözümsüzlüğün devamına mı yol açacak?” sorusu akıllarda yer ederken, görüşmelerin sonuçlarının önümüzdeki birkaç gün içinde netleşmesi bekleniyor. Uluslararası toplum, sonuçların sadece Azerbaycan ve Ermenistan için değil, tüm bölge için yeni bir istikrar dalgası getirmesini umut ediyor.