ABD Hazine Bakanı Scott Bessent, dünya ekonomisinin önemli bir unsuru olan küresel tedarik zinciri konusunda çarpıcı açıklamalarda bulundu. Bessent, özellikle Çin’i hedef alarak ülkenin bu alanda güvenilir bir ortak olmadığını ifade etti. Çin’in mevcut politikaları ve karar alma süreçlerinin küresel tedarik zinciri üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çeken Bessent, Pekin yönetiminin ekonomik kontrol arayışlarının dünya ticaretinde istikrarsızlığa yol açabileceğini vurguladı. Bu açıklamalar, Çin’in tedarik zinciri içindeki önemi ve rolüne dair uzun süredir devam eden tartışmaları yeniden alevlendirdi.
Hazine Bakanı, Çin’in ekonomik yönetim uygulamalarını hedef alarak, “Pekin’deki bir grup bürokratın küresel tedarik zincirlerini yönetmesine izin vermeyeceğiz,” ifadesini kullandı. Bu sert açıklama, sadece ABD değil, Çin ile ekonomik ilişkileri olan diğer ülkelerde de yankı buldu. Çin’in, tedarik zinciri bağlamında giderek artan tartışmalı durumu ve küresel yatırımcıların bu ülkeye yönelik yaklaşımı, ekonomistler tarafından yakından izleniyor. Bessent, Çin’in mevcut politikalarının yalnızca üretim süreçlerinin ötesinde küresel ekonomik dengeleri tehdit eden bir unsur olarak görüldüğünü savundu. Özellikle pandemi süreci sonrası dünya çapında tedarik zincirlerinde yaşanan krizler, daha güvenilir ve çeşitlendirilmiş ortaklara olan ihtiyacı gün yüzüne çıkardı.
Uzmanlar, Çin’in tedarik zincirindeki önemine rağmen artan ekonomik manipülasyon risklerinin firmalar ve ülkeler için ciddi bir baş ağrısına dönüşmeye başladığını belirtiyor. Buna karşın ABD’nin Çin’e karşı daha katı bir tutum sergilemesi, küresel rekabetin daha da yoğunlaşacağı sinyallerini veriyor. Pekin yönetiminin, tedarik zincirindeki pozisyonunu kaybetmemek için daha şeffaf ve iş birliğine dayalı bir yaklaşım geliştirmesi gerektiği belirtiliyor. Öte yandan, küresel ekonomide bu çatışmaların sonucu olarak oluşacak yeni denge, önümüzdeki dönemde derinlemesine analiz edilmeye devam edecek.