Beyaz Saray’ın simgeleşmiş yapılarından biri olan ve 123 yıllık tarihi bulunan Doğu Kanadı, geçtiğimiz günlerde tamamen yıkıldı. ABD eski başkanı Donald Trump’ın talimatıyla gerçekleştirilen bu yıkım, 300 milyon dolarlık yeni ve modern bir balo salonu projesinin başlaması amacıyla yapıldı. Tarihi binanın yıkılması, Amerikan tarihine ve simgesel yapılara olan etkisi nedeniyle ülkede geniş çaplı tepkilere yol açtı.
Doğu Kanadı, uzun yıllardır özellikle First Lady’lerin çalışma ve etkinlik merkezi olarak kullanılıyordu. Eleanor Roosevelt döneminden Michelle Obama’ya kadar pek çok başkan eşine ev sahipliği yapan bu yapı, aynı zamanda Beyaz Saray’ın önemli bir sembolü olarak kabul ediliyordu. Bunun yanı sıra, bina altında yer alan ve yıllardır gizemini koruyan yeraltı sığınağı da yıkım sürecinde ortadan kalktı. Bu sığınak, kamuoyunda Beyaz Saray’ın güvenlik sistemine dair merak uyandıran noktalar arasında yer alıyordu.
Yıkımın ardından, başlatılan yeni proje hakkında yapılan açıklamalarda 300 milyon dolarlık modern bir balo salonu inşaatının planlandığı duyuruldu. Yeni balo salonu, gelecekte Beyaz Saray’daki büyük toplantılar ve uluslararası etkinlikler için kullanılacak. Ancak, birçok tarihçi ve sanat koruma derneği, 20. yüzyılın başlarından bu yana Amerikalı liderlerin aileleriyle yaşadıkları tarihi binanın yıkılmasını eleştirdi. Tarihi bir mirasın kaybolması, kültürel ve politik anlamda önemli bir tartışma konusu hâline geldi. Yıkım sürecinin hızla ve gece vakti yapılmış olması ise olaya dair daha fazla spekülasyona yol açtı.
Beyaz Saray’ın Doğu Kanadı’nı kaybetmesi, yalnızca fiziksel bir yapı değil, aynı zamanda Amerikan tarihinin ve kültürünün bir parçasının kaybı olarak yorumlanıyor. Bu yıkım kararının etkileri, ABD’nin tarihi mirasının korunmasına yönelik daha büyük bir tartışmanın fitilini ateşlemiş durumda.































