Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, uluslararası düzeyde dikkat çeken Ukrayna konulu ‘Gönüllüler Koalisyonu’ Liderler Zirvesi’nde Türkiye’yi başarıyla temsil etti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan adına toplantıya katılan Yılmaz, küresel barış ve istikrar konularında Türkiye’nin güçlü mesajlarını ilettiği bir konuşma gerçekleştirdi. Zirve, Ukrayna’daki savaşın sona ermesi ve bölgesel güvenlik ortamının iyileştirilmesi konusunda liderlerin çözüm odaklı fikir alışverişlerinde bulunduğu önemli bir platform olarak dikkat çekti.
Yılmaz, konuşmasında Türkiye’nin barış ve diplomasi çabalarına verdiği öneme vurgu yaptı. Bölgede uzun süredir devam eden çatışmalara dikkat çeken Yılmaz, Türkiye’nin hem insani yardımlar hem de siyasi çözüm önerileri noktasındaki kararlılığına değindi. Ayrıca, Türkiye’nin küresel diplomasi sahnesindeki yapıcı rolünü ve tüm taraflarla dengeli ilişkiler kurma politikasını sürdüreceğini belirtti. Zirve boyunca ikili görüşmeler gerçekleştiren Yılmaz, liderlerle bölgedeki güncel durum ve potansiyel iş birliği fırsatları üzerine detaylı değerlendirmeler yaptı.
Zirve sırasında uluslararası toplumun dayanışma içerisinde hareket etmesinin önemine işaret eden Cevdet Yılmaz, Türkiye’nin bu doğrultuda her türlü desteği vermeye hazır olduğunu ifade etti. Türkiye’nin özellikle Karadeniz bölgesinde stratejik konumuna ve bu konumun barış süreçlerindeki etkisine dikkati çeken Yılmaz, sorunların çözümü için diyalog yollarının açık tutulması gerektiğini hatırlattı. Türkiye’nin inisiyatif aldığı tahıl koridoru anlaşması ve diğer insani yardım girişimlerinin olumlu sonuçlarından da bahseden Yılmaz’ın açıklamaları, liderler arasında takdir topladı.
Ukrayna konulu bu zirve, yalnızca savaşın etkilerini yönetmekle kalmayıp, aynı zamanda bölgesel iş birliği ve güven artırıcı önlemler üzerinde fikir birliği sağlamak için önemli bir adım olarak görüldü. Türkiye’nin bu kapsamda uluslararası arenada üstlendiği rol, hem bölgesel istikrarı hem de küresel düzeni korumak adına kritik bir öneme sahip. Cevdet Yılmaz’ın verdiği kapsayıcı ve çözüm odaklı mesajlar, Türkiye’nin barış konusundaki aktif duruşunu bir kez daha vurgulamış oldu.





























