Abdulkadir Selvi, “CHP bölünüyor” diyerek kulis dedikodularını büyütüyor hurriyet.com.tr Mahkemeden “mutlak butlan” kararı beklentisiyle birlikte, “Kılıçdaroğlu – Özel savaşı” algısını yayarak CHP’yi ikiye bölünmüş gibi resmediyor. Ama burada dikkat edilmesi gereken, parti mi bölünüyor yoksa eleştiri serbestisi mi işlemeye başladı?
🧠 1. İç Tartışma Demokrasiye Darbe mi?
Selvi, Özel’in “halkın seçtiği bir çağrı heyeti” önerisini, “ağız değiştirdi” diyerek eleştiriyor gazeteoku.com. Ancak bu değişim, CHP içinde demokratik tartışmanın göstergesidir. Partiler, sorun çözmek için iç seslerini yükseltirler. Bu “bölünme” değil; işleyen demokrasi refleksidir. Zaten Selvi’nin örneklediği eski partilerin de böldüğü değil, ayakta kaldığı görülmüştür x.com
🔍 2. Kılıçdaroğlu-Yeni Seçim Tartışması: Normal mi Niye Abartılıyor?
Selvi, “Kılıçdaroğlu partinin başına geçmek için gün sayıyor” diyor hurriyet.com.tr. Oysa bu tavır, liyakat mı liyakatsizlik mi? Eleştirilere işaret ediyor. Özgür Özel’in görüşüyle bu meclis dinamizmi, “kavga” değil; makamın yeniden meşrulayacak seçimin işaretidir. Siyasi partiler, tek kişi etrafında değil; bir yol haritası ekseninde varlık kazanır.
🤔 3. “Kayyum” İfadesi: Korku Dilini Beslemek mi?
Selvi, Özel’in “kayyum değil çağrı heyeti” ifadesini çelişkili buluyor x.com+3hurriyet.com.tr+. Ama bu tanım bir çelişki içermez; anlatılanın hukuki yükümlülüğü vardır. Kayyum ifadesi korku dilini besler, soru işaretine davetiye çıkarır. Öneri: çağrı heyetiyle vekaleti eleştirinin merkezine taşımak, hukuki bir bakış açısıdır. Korkuya dönüştürmek değil, partiyi demokratikleştirmeye yöneliktir.
🌳 4. Zamanın Ruhuna Uyum: Eleştiri Değil, Yıkım mı?
Selvi, eski deneyimlerden örnek veriyor; Demirel’den Ecevit’e, İnce’ye kadar “bölündü ama CHP ayakta kaldı” diyor hurriyet.com.tr. Ama bu bölünme değil, çoğulculuktan doğan transfondur. Bugünün eleştirisi, yarına sahipleniyor. CHP, aynı çınar gibi gövdesinden yeni dallar çıkarıyor.
🔚 Sonuç: Çark İçindeki Eleştiri, Çöküş Mü?
Selvi’nin endişesi, CHP içindeki seslerin yükselmesi. Ama gerçek şudur:
Partiler, iklemlerle değil, fikirleriyle var olur.
Eleştiri bölünme değil, canlılığın kanıtıdır.
Kayyum korkusu değil, hukuk ve yenilenme öncelenmelidir.
Bu “CHP bölünüyor” algısı, gerçeği yansıtmıyor. Çünkü CHP, her köşesinden bir ses çıkaran, demokrasiyle nefes alan bir yapı hâlâ. Eleştirel sesleri bastıran değil, onları yüreklendiren partinin yanında durmak gerçek demokrasidir.