Adana Çiftçiler Birliği Başkanı Mutlu Doğru, zirai kredilerde uygulanan faiz sübvansiyon oranlarının yaklaşık yüzde 50 oranında düşürülmesi ve kredi üst limitlerinin son iki yıldır sabit tutulmasının çiftçiler üzerinde ciddi bir hayal kırıklığı yarattığını dile getirdi. Tarım sektörünün sürdürülebilirliği için uygun maliyetli finansal araçlara erişimin elzem olduğunu vurgulayan Doğru, mevcut politikaların üreticiler üzerindeki baskıyı artırdığına dikkat çekti.
Doğru, özellikle tarımsal üretimin artan girdi maliyetleri karşısında daha fazla desteklenmesi gerektiğini belirtti. Gübre, mazot ve yem fiyatlarında yaşanan dalgalanmaların çiftçilerin maliyetlerini önemli ölçüde yükselttiğini ifade etti. Zirai krediler üzerindeki faiz desteklerinin azaltılmasının, çeşitli finansal yüklerin de doğrudan üreticiye yansımasına neden olacağını söyleyen Doğru, “Çiftçilerimizin üretime devam edebilmesi için devlet destekli uygun finansman kaynaklarına erişim son derece önemli. Ancak getirilen bu düzenlemeler üretimin devamlılığını ve sektörel büyümeyi tehlikeye atabilir,” dedi.
Kredi üst limitlerinde yapılan değişiklik eksikliğine de değinen Doğru, sözlerini şöyle sürdürdü: “Son iki yıldır zirai kredilerde belirlenen üst limitler, üreticilerin artan sermaye ihtiyaçlarını karşılayamaz hale geldi. Bu durum, çiftçiyi ya üretimden uzaklaştırıyor ya da onları yüksek faiz oranlarına sahip özel kredi seçeneklerine yönlendiriyor. Çiftçimizin finansmana erişiminin kolaylaştırılması aynı zamanda gıda arzı güvenliği için de kritik bir öneme sahip. Yetkililer bu konuda ciddi adımlar atmalı ve çiftçilerimizi destekleyecek daha kapsayıcı finansal politikalar geliştirmeli.”
Tarım sektörüne yönelik finansman politikalarının yeniden gözden geçirilmesini ve çiftçilerin daha sürdürülebilir koşullarda üretim yapabilmesi için kapsamlı bir destek paketi hazırlanmasını öneren Doğru, mevcut küresel ekonomik belirsizliklerin ve iklim krizinin etkilerinin de dikkate alınarak, çiftçilere sağlanacak teşviklerin artırılması gerektiğini vurguladı. Özellikle stratejik öneme sahip tarım ürünlerinin yeterli düzeyde üretilebilmesi için devlet desteklerinin olmazsa olmaz olduğunu belirtti.
Adana başta olmak üzere Türkiye’nin pek çok bölgesinde üreticilerin benzer sorunlar yaşadığını aktaran Doğru, çiftçilerin yüksek enerji maliyetleri, tarımsal girdilerdeki fiyat artışları ve dalgalı piyasa koşullarıyla mücadele etmekte zorlandığını hatırlattı. “Eğer bu sorunlar etkili bir şekilde çözülmezse, sadece çiftçiyi değil, toplumun tüm kesimlerini olumsuz etkileyen bir zincir reaksiyon ortaya çıkabilir. Çiftçilerimize destek çıkmak tarımsal arzı ve dolaylı olarak toplumun gıda güvenliğini korumaktır” diyerek sözlerini tamamladı.