ABD siyasetinin gündemine oturan çifte vatandaşlık yasağı tasarısı, ülkede yeni bir tartışma dalgası yarattı. Cumhuriyetçi senatör Bernie Moreno tarafından önerilen bu yasa tasarısı, çifte vatandaşlığı tamamen yasaklamayı hedefliyor. Ancak tasarının detayları özellikle Trump ailesiyle ilgili ilginç bir durumu gözler önüne serdi. First Lady Melania Trump ve oğlu Barron Trump, bu düzenlemenin kapsamına girebilecekleri düşünülen kişiler arasında yer alıyor. Melania Trump’ın ABD vatandaşı olmadan önce Slovenya vatandaşı olduğu ve oğlunun bu mirası taşıyabileceği tartışmayı daha da derinleştiriyor.
Moreno’nun tasarısı, Amerikan uluslararası kimliğini radikal bir şekilde yeniden şekillendirmeyi amaçlıyor. Tasarının destekçileri, çifte vatandaşlığın ulusal güvenlik tehditlerine yol açabileceğini ve bireylerin bağlılıklarıyla ilgili karmaşa yaratabileceğini savunuyor. Ancak karşıtları, bu adımı ayrımcı ve gereksiz bir kısıtlama olarak değerlendiriyor. Kritik olan husus, yasa tasarısının potansiyel sonuçlarının yalnızca göçmen veya çift vatandaşlık sahibi bireylerle sınırlı kalmayacağı. Bu düzenleme, Amerikan tarihindeki en etkili figürlerden biri olan eski başkan Donald Trump’ın ailesine kadar uzanabilecek olası etkileri nedeniyle dikkat çekiyor.
Kamuoyunda geniş yankı uyandıran tasarı, toplumun farklı kesimlerinde tartışmalara neden oldu. Eleştirmenler, yasa teklifinin, özellikle ABD’yi bir “fırsatlar ülkesi” olarak gören bireyleri ve göçmen geçmişine sahip aileleri hedef aldığını ileri sürüyor. First Lady Melania Trump’ın Slovenya geçmişi ve oğlunun ilerideki potansiyel vatandaşlık durumu üzerindeki etkisi, bu meselenin ne kadar karmaşık ve kapsamlı olduğunu gösteriyor. Tüm bu tartışmalar, ABD’de çifte vatandaşlık konusunda toplumsal algının nasıl şekilleneceği sorusunu gündeme getiriyor.