Çin’in ekonomik büyümesinde, ABD ile gerçekleştirilen ticaret ateşkesine rağmen beklenen toparlanma henüz sağlanabilmiş değil. Resmi veriler, ülkenin imalat sektöründe kaydedilen daralmanın arka arkaya sekiz ay boyunca devam ettiğini ortaya koyarken, genel ekonomik faaliyetlerde de ciddi bir baskı hissedilmeye başlandı. Bu durum, küresel ekonomideki belirsizliklerin yanı sıra iç pazardaki talepsizlikle daha da derinleşiyor. İmalat sektörünü etkileyen sorunlar, Çin ekonomisinin diğer alanlarına da olumsuz yansımış durumda. Hizmet ve inşaat gibi genellikle daha dirençli kabul edilen imalat dışı sektörlerde bile, yaklaşık üç yılın ardından ilk kez daralma yaşanması dikkat çekiyor. Ekonomistler, bu gelişmenin, Çin’in önümüzdeki dönemde daha sert ekonomik zorluklarla karşı karşıya kalabileceğinin bir işareti olabileceğini belirtiyor.
Fabrika faaliyetlerindeki düşüş, bir yandan küresel ticaret savaşlarının etkilerini yansıtırken, diğer yandan Çin’in iç pazarına yönelik talepteki azalma gibi yapısal sorunları gün yüzüne çıkarıyor. Özellikle teknoloji ve ağır sanayi sektörlerinde yaşanan üretim kayıpları, ülkenin ihracat gelirlerinde düşüşe neden oldu. Buna ek olarak, tüketici güvenindeki zayıflama, yerel tüketim rakamlarına da yansımış durumda. Bu durum, Çin hükümetinin büyümeyi teşvik etmek amacıyla aldığı çeşitli önlemlere rağmen toparlanmanın beklenenden daha yavaş ilerlediğini gösteriyor. Hükümetin ekonomiyi desteklemek için vergi indirimi ve altyapı harcamalarını artırma gibi politikalar uygulamasına rağmen, ekonomik büyüme üzerindeki aşağı yönlü baskı kırılmış değil.
Küresel ekonomiye entegre yapısıyla dikkat çeken Çin, bu gelişmeler ışığında hem iç hem de dış piyasalardaki risklerle mücadele etmek için ek adımlar atmayı planlıyor. Ancak uzmanlar, yapısal reformların gecikmesi durumunda bu çabaların kısa vadede yalnızca sınırlı bir etki yaratabileceği görüşünde birleşiyor. Özellikle hizmet ve inşaat sektörlerinde görülen daralma, tarım ve lojistik dışındaki segmentlerde de ekonomik baskının yaygın hale geldiğine işaret ediyor. Küresel çapta zayıflayan talep ve ticaret anlaşmazlıklarının devam eden etkileri, Çin’in ekonomik hedeflerine ulaşmasını giderek daha zorlu hale getiriyor.






























