Türkiye, 6 Şubat’ta yaşanan yıkıcı depremlerin ardından topraklarının yaralarını sarmaya çalışırken, karanlık günlerin ardından umut ışıkları da ortaya çıkıyor. Bu umut kıvılcımlarından biri, Hatay’ın unutulmaya yüz tutmuş kültürel değeri olan sarı ipeğin yeniden hayat bulması oldu. Depremin ardından gerçekleştirdiği çabalarıyla dikkat çeken Emel Duman, felaketin altında ezilmek yerine mücadeleyi seçti ve etkileyici bir başarı hikâyesine imza attı. Güvenliği için evini terk etmek zorunda kaldığı o zor günlerde, yanında taşıdığı ‘Hatay sarısı’ ipekböceği yumurtaları, yalnızca bir üretim materyali değil, aynı zamanda bir yaşam mücadelesinin sembolü haline geldi.
Duman, deprem sonrası yok olma riskiyle karşı karşıya kalan ‘Hatay sarısı’ ipekböceklerini büyük bir özenle koruyarak üretime devam etti. Zorlu şartlara rağmen ipekböceklerini muhafaza eden Duman, bu kıymetli yumurtaları büyük bir titizlikle yetiştirmeyi başardı. El emeğinin ve sabrının karşılığını sadece ürünleriyle değil, aynı zamanda Hatay sarı ipeğinin coğrafi işaret almasını sağlayarak da aldı. Bu tescil, hem bölgenin bu kültürel mirasını dünyaya tanıtmak adına büyük bir adım oldu hem de yerel halk için ekonomik katkı sağladı. Duman’ın azmi sayesinde, eski bir gelenek modern bir değere dönüştü.
Sarı ipek, tarih boyunca Hatay bölgesine özgü bir ürün olarak biliniyor ve değerli olmasının yanı sıra ücra köşelerde kalmış bir zanaat dalı olarak dikkat çekiyordu. Ancak 6 Şubat depremleri, bu değerli mirası silmeden önce son bir şans tanıdı. Emel Duman’ın fedakârlığı sayesinde yerel halkın yeniden üretime ilgi göstermesi sağlandı. İpek üretiminin tescillenmesi, sadece bu geleneğin korunmasına değil, aynı zamanda Hatay’ın turizm potansiyelinin artırılmasına katkıda bulundu. Depremden sonra hayatın her alanda yeniden inşa edildiği bu dönemde, sarı ipek, hem kültürel hem de ekonomik kalkınmanın sembolü haline geldi.
Doğal afetler ve zorlayıcı yaşam koşulları, çoğu zaman geçmişin miraslarını unutulmaya sürükler. Ancak Hatay sarısı ipeği gibi değerleri koruma çabaları, bu mirasın gelecek nesillere aktarılabileceğini gösteriyor. Emel Duman’ın çabaları yalnızca bir başarı hikâyesi değil, aynı zamanda başkalarına ilham verecek bir mücadele örneği olarak da hafızalarda yerini aldı.