Türkiye’nin enerji politikalarında ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerinde önemli bir adım olarak değerlendirilen yeşil hidrojen projeleri, yeni bir mega proje önerisiyle ülke gündemine taşındı. Yeşil Hidrojen Üreticileri Derneği (H2DER) Başkan Yardımcısı Murat Aşçı’nın yaptığı açıklamalara göre, İzmir Aliağa’dan Kocaeli’ye kadar uzanacak 500 kilometrelik bir yeşil hidrojen boru hattı fikri, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na resmi olarak sunuldu. Yeşil hidrojenin, Türkiye’nin enerji bağımsızlığına katkı sağlama potansiyeline sahip geleceğin yakıtı olarak görüldüğü ve bu tür projelerle uzun vadede emisyonların azaltılmasının hedeflendiği belirtildi.
Projeyle ilgili detaylar hakkında bilgi veren Murat Aşçı, boru hattının yeşil hidrojenin Türkiye’nin farklı bölgelerine güvenli ve verimli bir şekilde taşınmasını sağlayacağını ifade etti. İzmir ve Kocaeli gibi sanayi bölgelerinin enerji ihtiyaçları göz önüne alındığında, bu hattın ekonomik verimlilik sağlayacağı ve bölgesel kalkınmayı teşvik edeceği öngörülüyor. Aşçı, hem çevreci hem de yenilikçi bir proje olarak değerlendirilen bu girişimin, Yeşil Mutabakat hedeflerine uyum sağlamak adına kritik olduğunu vurguladı. Ayrıca, Türkiye’nin hidrojen alanında uluslararası arenada daha güçlü bir oyuncu haline gelebilmesi için bu tür projelerin hayata geçirilmesinin gerekliliği üzerinde durdu.
Yeşil hidrojen, yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanarak tamamen karbon nötr bir şekilde üretilen hidrojen olarak biliniyor. Murat Aşçı, bu proje kapsamında, özellikle rüzgar ve güneş enerjisi gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanılmasının planlandığını kaydetti. Projenin sadece enerji sektörü için değil, aynı zamanda çevre için de büyük bir kazanım sağlayacağı belirtiliyor. Bu boru hattının, Avrupa’daki benzer projelerle uyumlu olacağı ve Türkiye’nin Avrupa Birliği’nin yeşil mutabakat süreçlerine entegre olmasına da destek sunacağı belirtiliyor. Türkiye’nin enerji geçişine katkıda bulunacak bu tür yenilikçi projeler, küresel enerji denklemlerinde alternatif bir çözüm sunarken ülkenin rekabet gücünü artırma potansiyeline de sahip.
Enerji uzmanları, Aliağa-Kocaeli hattında planlanan bu projenin, hem yurtiçi hem de uluslararası enerji piyasasında dikkat çekecek bir yatırım olabileceğine dikkat çekiyor. Türkiye’nin enerji arz güvenliğini artırma ve karbon emisyonlarını azaltma hedefleri doğrultusunda, bu tarz stratejik projelerin hem yatırımcılar hem de çevreci politikalar açısından önem taşıdığı ifade ediliyor. Yeşil hidrojen projelerinin, iklim değişikliğiyle mücadele konusunda da etkin bir rol üstlenmesi bekleniyor. H2DER’in bu yöndeki projesi, Türkiye’nin yeşil enerji haritasında önemli bir kilometre taşı olabilir.