Altın ithalatına son dönemde getirilen kısıtlamalar, Türkiye’nin dış ticaret dengesiyle ilgili tartışmalara yeni bir boyut kazandırıyor. Ekonomist Prof. Dr. Hakan Kara, ekonomik verilerde görülen bazı istikrarsızlıklara dikkat çekerek, net hata noksan kaleminde yaşanan devamlı negatif seyri değerlendirdi. Bu durumun kayıtlara alınmayan, yani yasal olmayan yollarla yapılan altın girişlerine işaret ettiğini belirten Kara, mevcut dış denge verilerinin aslında olduğundan daha iyi bir tablo çizdiğini ifade etti.
Hakan Kara’nın altını çizdiği asıl sorun, verilerde yüzeysel olarak yer alan iyileşmenin, detaylara inildiğinde gerçek bir ekonomik başarıyı yansıtmıyor olması. Altın ticaretine getirilen sınırlamaların ardından, resmi kayıtların dışında kalan altın girişlerinde ciddi bir artış olduğu görülüyor. Bu durum, Türkiye’nin ekonomik dengelerindeki genel gidişat hakkında yanıltıcı bir algı oluşmasına neden olabilir. Özellikle net hata noksan kaleminde gözlemlenen negatif seyir, ekonomik verilerde şeffaflığın önemini bir kez daha gündeme getiriyor.
Uzmanlar, bu tarz yasal sınırlandırmaların genellikle kayıtdışı faaliyetleri artırdığını vurguluyor. Bu noktada Kara, kaçak yollarla ülkeye giren altınların yalnızca ticari değil, aynı zamanda ekonomik politika açısından da risk taşıdığına dikkat çekiyor. Mevcut kısıtlamaların kısa vadeli çözümler sağlasa da uzun vadede daha kapsamlı ve sürdürülebilir politikaların benimsenmesi gerektiğine vurgu yapıyor. Aksi takdirde, dış ticaret dengesinde oluşan bu tarz gizli tehditler, genel ekonomik tabloyu olumsuz etkileyebilir.
Türkiye gibi dinamik ekonomilere sahip ülkelerde dış ticaret dengesi, yalnızca sayısal verilerle değil, aynı zamanda bu verilerin nasıl oluştuğuna dair analizlerle değerlendirilmelidir. Hakan Kara’nın bu konuda yaptığı uyarılar, ekonomik politika yapıcılarına önemli bir yol haritası sunuyor.
