Türkiye’de emlak vergisi oranları, dört yılda bir belirlenen belediye emlak rayiç bedellerine yapılan düzenlemelerle yeniden şekilleniyor. Bu yıl belirlenen bedeller, özellikle İstanbul’un bazı bölgelerinde ciddi bir artışa işaret ediyor. Rayiç bedellerde gözlemlenen 10 ila 15 katlık artış, emlak vergilerini de doğrudan etkileyerek vatandaşları ekonomik anlamda zorlayacak gibi görünüyor. Bölgeden bölgeye farklılık gösteren bu artış oranları, emlak sahipleri ve yatırımcılar arasında büyük bir endişe yaratmış durumda. Uzmanlar, bu ani ve yüksek artışın fahiş olduğunu belirterek, vatandaşların yasal yollara başvurma haklarının bulunduğunu hatırlatıyor.
Yüksek emlak vergilerinden olumsuz etkilenen mülk sahipleri için çözüm yolları da gündemde. İlgili kanunlara göre, rayiç bedellerin adaletsiz şekilde yükseltildiğini düşünen vatandaşlar, en geç 8 Eylül 2025 tarihine kadar itiraz başvurusu yapabilir. Bu tarihten önce yasal adımlar atarak, durumun tekrar gözden geçirilmesini talep etmek mümkün. Uzmanlar, bu sürecin geri dönüşü olmayan sonuçlara yol açabileceğini vurguluyor ve itiraz sürecini kaçırmamak adına kritik bir uyarı yapıyor. Özellikle avukatlar ve mali uzmanlar, itirazların gerekçeli bir şekilde hazırlanmasının önemine dikkat çekiyor. Yasal prosedürlere uyulması halinde, haksız görülen artışların düzeltilmesi mümkün olabilir.
Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan AK Parti Yerel Yönetimler Başkanı Mustafa Demir, vatandaşların mağduriyet yaşamaması için gerekli çalışmaların takipçisi olacaklarını vurguladı. Demir, “2026 yılında uygulanacak emlak vergilerinin, gerçek piyasa şartlarını yansıtmayan rayiç bedel artışlarıyla vatandaşlarımızda ekonomik mağduriyet yaratmasına asla izin vermeyeceğiz” ifadelerini kullandı. Bu açıklamalar, kamuoyunda bir nebze rahatlama sağlasa da, son dönemde sıkça konuşulan ekonomik dalgalanmalar ve yüksek enflasyon gibi sorunlar karşısında yeterli olup olmayacağı merak konusu olmaya devam ediyor. Emlak vergisi artışı, önümüzdeki süreçte hem yerel yönetimler hem de vatandaşlar açısından kritik bir gündem maddesi olmayı sürdürecek gibi görünüyor.
