Türkiye’nin merkezi yönetim bütçesi, Eylül ayında 309,6 milyar TL açık verdi. Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından açıklanan verilere göre, söz konusu dönemde bütçe giderleri 1 trilyon 331 milyar TL olurken, bütçe gelirleri 1 trilyon 21,4 milyar TL olarak kayıtlara geçti. Bu gelişme, bütçe performansının yılın son çeyreğine girerken baskı altında olduğunu ortaya koyuyor. Gelir ve gider rakamları arasındaki bu fark, ülkenin ekonomik dengeleri açısından daha fazla önlem alınmasının gerektiğine işaret ediyor. Eylül ayındaki veriler, özellikle artan harcamalar ve sınırlı gelir artışı nedeniyle bütçe açığının giderek büyüdüğünü gösteriyor.
Ocak-Eylül dönemi dikkate alındığında ise merkezi yönetim bütçesinde durum daha geniş bir perspektif sunuyor. Bu dönemde toplam bütçe giderleri 10 trilyon 222,2 milyar TL’ye ulaşırken, bütçe gelirleri 9 trilyon 4,9 milyar TL seviyesinde gerçekleşti. Böylece yılın ilk dokuz aylık döneminde bütçe açığı 1 trilyon 217,3 milyar TL oldu. Bütçe giderlerinin büyük bir kısmını faiz harcamaları ve sosyal transferler oluştururken, gelirlerdeki artışın daha yavaş seyretmesi dikkat çekiyor. Artan açığın, finansal istikrar hedeflerini etkileyebileceğine yönelik endişeler büyüyor.
Bütçe açığı, kamu maliyesinin sürdürülebilirliği ve ekonomik büyüme üzerinde önemli bir etki yaratabilir. Uzmanlar, önümüzdeki aylarda mali disiplini sağlamak ve gelir artırıcı önlemler alınmasını, açıkla mücadele açısından kritik adımlar olarak değerlendiriyor. Eylül ayındaki bu yüksek açık, hükümetin yıl sonu hedeflerini yakalamasını zorlaştırabilir. Türkiye ekonomisinin karşı karşıya olduğu bu durum, finansal istikrarı korumak ve makroekonomik dengeleri sağlamak için kapsamlı bir politika setine ihtiyaç olduğunu gözler önüne seriyor.