Uluslararası Para Fonu (IMF), küresel finansal sistemdeki kırılganlıklar üzerine önemli bir uyarıda bulunarak, banka dışı finansal kurumların hızla büyüyen etkisini gündeme taşıdı. Özellikle son yıllarda bu kurumların faaliyet gösterebildiği alanların genişlediğini belirten IMF, banka dışı aktörlerin bankacılık sistemiyle giderek daha fazla entegre hale geldiğine dikkat çekti. Bu durumun finansal sistemdeki riskleri artırabileceği ve olası finansal şokların etkisinin daha geniş bir alana yayılabileceği vurgulandı.
Rapora göre, sermaye piyasaları, sigorta şirketleri, yatırım fonları ve diğer banka dışı finansal kuruluşlar, bankalarla olan bağlantılarını derinleştirerek sistemik bir tehdit oluşturuyor. IMF uzmanları, bu işletmelerin yeterli şeffaflığa sahip olmadığını ve düzenleyici mekanizmalarla yeterince kontrol altına alınmadığını ifade ediyor. Bu da, piyasaların ani dalgalanmalara daha açık hale gelmesine neden oluyor. IMF, olası bir ekonomik dalgalanma ya da kriz sırasında, bu yapıların bankalara dolaylı yoldan bulaşıcı etkiler yaratma riskine dikkat çekiyor.
Küresel ekonominin pandemi sonrası toparlanma süreci içerisinde olduğu hatırlatılan açıklamada, merkez bankalarının sıkılaşma politikalarının etkilerinin özellikle bu tür kurumlar üzerinden yayılma potansiyeline sahip olduğunu belirtti. IMF, politika yapıcıları bu konuda daha temkinli davranmaya davet ediyor ve denetim mekanizmalarının güçlendirilmesi gerektiğini vurguluyor. Ayrıca, ulusal ve uluslararası denetim kurumlarının, banka dışı finansal sektörlerdeki riskleri izleme konusunda daha etkin bir iş birliği içinde olması gerektiği ifade ediliyor. IMF’nin raporu, küresel finansal sistemin kırılganlıklarını daha kapsamlı bir şekilde ele almak isteyen politika yapıcılar için bir uyarı niteliği taşıyor.