İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Abbas Arakçi, ülkesinin nükleer müzakerelerle ilgili kararlılığını bir kez daha ortaya koyarak, ABD’den tazminat talebinde bulundu. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından 2015 yılında kabul edilen Kapsamlı Ortak Eylem Planı (JCPOA) olarak adlandırılan nükleer anlaşmanın yeniden canlandırılması için önemli bir adım atan Arakçi, İngiliz Financial Times gazetesine verdiği röportajda dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Arakçi, ABD’nin anlaşmayı tek taraflı olarak terk etmesinin ardından İran’ın ekonomik anlamda ağır zararlar gördüğünü ifade ederek, bu zararın telafi edilmesinin önemli bir şart olduğunu belirtti.
Arakçi röportajında, İran’ın nükleer faaliyetlerini şeffaf şekilde sürdürmeye devam ettiğini ve Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın denetimlerine açık olduğunu vurguladı. Ancak ABD’nin geçmiş dönemde aldığı tek taraflı yaptırım kararlarının İran ekonomisini ciddi ölçüde etkilediğinin altını çizerek, tazminat ödemenin gelecekteki olası diplomatik yakınlaşmalar için bir güven inşa adımı olabileceğini söyledi. “Ekonomik zararın göz ardı edilmesi, İran için bir anlaşmanın teminini zorlaştıracaktır,” ifadelerini kullanan Arakçi, olası nükleer müzakere sürecinde ABD’nin yapıcı bir rol üstlenmesi gerektiğine dikkat çekti.
Öte yandan, İran ve ABD arasında yıllardır süregelen tansiyon düşünüldüğünde bu talep, müzakere masasındaki dengeleri yeniden şekillendirebilir. İran’ın talebi özellikle bölgesel aktörler tarafından da yakından takip ediliyor. Nükleer enerjiyle ilgili atılacak her yeni adım, Ortadoğu’da gerek ekonomik gerekse jeopolitik anlamda dalgalanmalara sebep olabilir. Arakçi’nin açıklamaları ayrıca diğer nükleer anlaşma taraflarını ve Avrupa ülkelerini de harekete geçmeye çağırıyor. Diplomasi masasındaki bu gelişmeler, hem bölgesel hem de küresel dengeleri etkileyebilecek boyutlara ulaşabilir.
