İsrail’in Gazze Şeridi’nde sürdürdüğü askeri operasyonlar, uluslararası toplum tarafından giderek daha fazla eleştiriliyor. Son iki yıldır devam eden bu çatışma ortamında, özellikle çocukların hedef alınmasına yönelik iddialar, insan hakları savunucuları ve sivil toplum kuruluşlarının dikkatini çekiyor. Bölgedeki çatışmalar sırasında yaşamını yitiren çocuk sayısının artışı, bu iddiaların ciddiyetini gözler önüne seriyor ve İsrail’e yönelik savaş suçu suçlamalarını beraberinde getiriyor. Konuyla ilgili çeşitli insan hakları raporları, çocukların kasten hedef alındığına dair bulgularla dolu.
Uzmanlar ve çalışmaları yakından izleyen uluslararası kuruluşlar, bu durumun sadece bir rastlantı olmadığını ve daha sistematik bir yaklaşımı işaret ettiğini vurguluyor. İnsani yardım kuruluşları, bölgedeki çocukların yaşadığı zorluklara dikkat çekerken, okullara, sağlık merkezlerine ve oyun alanlarına yapılan saldırıların çoğunlukla can kaybıyla sonuçlandığını belirtiyor. Özellikle İsrail’in hava saldırılarında kullandığı ileri teknoloji ürünlerinin, sivil alanları ve çocukları hedeflemek üzere tasarlanmadığı savunulsa da birçok olayın gösterdiği üzere, bu saldırıların sonuçları daha farklı bir tablo ortaya koyuyor. Uzmanlar, böylesi saldırıların bir ihmalden çok, politika olduğunu belirtiyor.
Başta Birleşmiş Milletler olmak üzere birçok uluslararası kuruluş, bu saldırılarla ilgili geniş çaplı soruşturmalar yürütmek gerektiğinin altını çiziyor. Hukuki süreçlerin hızlanması ve bölgedeki hukuksuzluğun son bulması adına adımlar atılıyor. Çocuk haklarına yönelik ihlallerin durdurulması ve acil insani yardım sağlanması için dünya çapında çağrılar artarken, konuya dair geniş çaplı bir uluslararası çözüm bulunması gerektiği her fırsatta dile getiriliyor. Bölgede devam eden çocuk ölümlerine yönelik tepkiler küresel düzeyde büyürken, bu durumun insani ve hukuki boyutlarıyla ele alınması gerektiği savunuluyor.