Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı bünyesinde faaliyet gösteren Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM), son dönemde sosyal medyada hızla yayılan ‘İstanbul Boğazı’nda balık soykırımı’ iddialarına ilişkin bir açıklama yaptı. Bazı çevrelerin ve kullanıcıların iddia ettiği gibi, göç eden balıkların gırgır tekneleri tarafından önlerinin kesildiği ve nesillerinin tehlikeye atıldığına yönelik söylemler kamuoyunda geniş yankı uyandırmıştı. Ancak DMM, bu iddiaların gerçeği yansıtmadığını belirterek, kamuoyunu manipülasyonlara karşı uyardı.
DMM tarafından yapılan açıklamada, balıkçılık faaliyetlerinin, ilgili denetim mekanizmaları ve bilimsel esaslar kapsamında düzenlendiğini vurgulandı. İstanbul Boğazı’nda tüm balıkçılık faaliyetlerinin sürdürülebilirlik ilkesi doğrultusunda yapıldığının altı çizilirken, göç yollarında bilinçsiz avlanma ve yasadışı balıkçılıkla mücadele konusundaki denetimlerin aralıksız sürdüğü ifade edildi. Ayrıca, bölgedeki bütün avlanma faaliyetlerinin Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı ekiplerce sürekli olarak kontrol edildiği ve herhangi bir kural dışı avlanmaya cezai yaptırım uygulandığı belirtildi. Yetkililer, özellikle sosyal medya üzerinden yayılan yanlış bilgilere dikkate edilmemesi gerektiğini, resmi açıklamaların dışındaki kaynaklardan gelen haberlere ihtiyatla yaklaşılması gerektiğini dile getirdi.
Öte yandan, uzmanlar da konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunarak, sürdürülebilir balıkçılık politikalarının hem deniz ekosisteminin korunması hem de balıkçılık sektörünün devamlılığı açısından önemine dikkat çekti. Balıkların göç yollarında aşırı ve bilinçsiz avlanmanın, ekolojik dengeye zarar verebileceği belirtilirken, resmi makamların bu konuda sorumluluklarını yerine getirdiğine yönelik net mesajlar verildi. Aynı zamanda vatandaşların da doğaya zarar verebilecek herhangi bir eyleme karşı duyarlı olmaları gerektiği ve her türlü şüpheli durumu yetkili birimlere iletmelerinin önemi vurgulandı.
Sonuç olarak, İstanbul Boğazı’nda sürdürülen balıkçılık faaliyetleri hakkında ortaya atılan iddialar asılsız çıkarken, DMM’nin açıklaması bu tür dezenformasyonlara karşı toplumu bilgilendirme misyonunu bir kez daha gözler önüne serdi. Kamuoyuna, gerçek bilgiye güvenmeleri ve doğrulanmamış içeriklere itibar etmemeleri çağrısı yapıldı.