Son zamanlarda artan kadına yönelik şiddet olayları endişe verici bir hal aldı. İstanbul’da yaşanan trajik bir olayda boşandıktan sonra eski eşi tarafından sürekli tacize uğradığı iddia edilen bir kadının hikayesi, bu sorunun ciddiyetini bir kez daha gözler önüne serdi. Funda K., geçtiğimiz iki ay önce eski eşi Emre Ç. ile yollarını ayırmıştı. Ancak Emre Ç.’nin intikamı ve kontrol etme arzusu, bu boşanmayı kabullenememesine yol açtı. İddiaya göre Emre Ç., Funda K.’nin aracına gizlice takip cihazı yerleştirdi ve ardından onun her hareketini izlemeye başladı. Bu durum sadece kadının özel hayatına bir müdahale olmakla kalmadı, aynı zamanda ciddi bir güvenlik tehdidine neden oldu.
Funda K., bu sistematik tacizin etkisiyle hayatında büyük bir gerginlik yaşadığını ifade etti. Emre Ç.’nin araçta kullandığı takip cihazıyla, her yerde karşısına çıktığını ve kendisini sürekli izlendiğini hissettiğini belirten kadın, bu durumun emir ve dayatma içerdiğini söyledi. Trafikte aracının önünün kesildiği anlardan, iş yerindeki konumlarına kadar her yerde eski eşiyle yüzleştiğini ifade eden Funda K., bir çıkış aradığını dile getirdi. Yaşananlar, kadına yönelik her türlü taciz ve şiddeti önleme konusundaki yasal mekanizmaların daha sıkı uygulanması gerektiğini bir kez daha ortaya koydu.
Kadına karşı işlenen bu tür suçlar, sadece bir bireyin değil tüm bir toplumun güvenliğini tehdit ediyor. Yetkililer, bu tür araç ve teknolojilerin yanlış amaçlarla kullanıldığını ve bu konuda caydırıcı cezaların devreye girmesi gerektiğini belirtiyor. Öte yandan sosyal medya ve sivil toplum kuruluşları, Funda K. gibi yüzlerce kadının bir an önce korunması için çağrıda bulunuyor. “Ölmek istemiyoruz” sloganıyla seslerini duyuran kadınlar, hayatlarını özgürce ve güvende yaşayabilmek için harekete geçilmesini talep ediyor. Bu üzücü olay, ülkede aile içi şiddeti önlemek adına toplumsal farkındalığın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha bizlere hatırlatıyor.