Kasım ayı enflasyon verileri ekonomik gündemin en önemli konularından biri haline geldi. Aylık enflasyonun son 2,5 yılın en düşük seviyesine gerilemesi ve yıllık enflasyonda son 4 yılın dibinin görülmesi, ekonomi çevrelerini şaşırtırken maaş artış beklentilerini de yeniden şekillendirdi. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan verilere göre, kasım ayında yıllık enflasyon 31,07 seviyesine geriledi. Bu rakam, ekonomide enflasyonun kontrol altına alındığına dair umutları artırırken, memur ve işçi maaşlarında beklenen zamlar ile asgari ücretin belirlenmesi sürecini de yeniden gündeme taşıdı.
Ekonomistlerin kasım ayı için yaptığı beklentilerden daha düşük gelen enflasyon verileri, hem piyasalarda hem de çalışan kesimde dikkatle takip edildi. Enflasyonun düşüşteki ivmesi, son dönemde uygulanan sıkı para politikası ve gıda fiyatlarındaki görece istikrarla ilişkilendiriliyor. Aylık bazdaki düşüş, özellikle enerji ve ulaştırma sektörlerindeki fiyat gerilemeleriyle desteklenirken, gıda fiyatlarında nispi bir durağanlık gözlemlendi. Uzmanlar, bu olumlu tablonun yılın son ayında da devam edebileceğini, ancak küresel ekonomik koşulların ve kurdaki oynaklığın etkilerinin göz ardı edilmemesi gerektiğine dikkat çekiyor.
Enflasyondaki bu düşüş, asgari ücret görüşmelerine yansıyan beklentilerin de yeniden şekillenmesine yol açtı. Çalışanların alım gücünün artması ve enflasyon karşısında korunması amacıyla yapılan görüşmelerde, enflasyondaki bu düşüşün zam beklentilerine nasıl etki edeceği önemli bir merak unsuru. Çalışan temsilcileri, mevcut ekonomik koşullara rağmen güçlü bir zam artışının gerekliliğini savunurken, işveren tarafı düşen enflasyonu göz önünde bulundurarak makul bir artış istiyor. 2024 asgari ücret rakamlarının bu denge içinde belirlenmesi bekleniyor.
Kasım ayı enflasyon verilerinin açıklanmasının ardından gözler artık aralık ayında yapılması beklenen kritik görüşmelere çevrildi. Ekonomistler ve piyasa analistleri, bu sürecin ekonominin genel dengeleri açısından kritik önem taşıdığını vurguluyor. Aynı zamanda, hane halklarının alım gücünün sürdürülebilir bir şekilde artırılmasının, uzun vadeli ekonomik dengelerin korunmasında önemli bir rol oynayacağı belirtiliyor. Enflasyon oranlarındaki gerilemenin, maaşlardaki iyileştirmelerle desteklenmesi halinde ekonomik istikrarın güçleneceği öngörülüyor.
