Kış aylarının yaklaşmasıyla birlikte özellikle ticari araç sürücülerini yakından ilgilendiren kış lastiği uygulaması için geri sayım başladı. Kanunen zorunlu olan bu uygulama, araç sahiplerini hazırlık yapmaya iterken, lastik piyasasındaki bazı yanıltıcı durumlar da dikkat çekiyor. Uzmanlar, eski üretim tarihli lastiklerin yeniymiş gibi satıldığına dikkat çekerek, tüketicileri bu konuda daha bilinçli olmaya davet ediyor.
Kış lastikleri, karlı ve buzlu yollarda sürüş güvenliği açısından oldukça kritik bir role sahip. Ancak bazı satıcıların, geçmiş yıllarda üretilmiş lastikleri yüksek fiyatlarla satmaya çalıştığı yönünde şikayetler artıyor. Lastik uzmanları, özellikle üretim tarihi bir yılı aşmamış olan lastiklerin tercih edilmesi gerektiğini belirtiyor. Çünkü lastikler, üretim tarihinden itibaren doğru koşullarda saklanmadığı takdirde performansını kaybedebiliyor. Bu durum sadece mali kayıplara değil, aynı zamanda sürüş güvenliğinde ciddi risklere yol açabiliyor. Bu sebeple araç sahiplerinin hem lastiğin üretim tarihini kontrol etmesi hem de ürün kalitesine yönelik detaylı bir inceleme yapması gerekiyor.
Tüketicilerin kış lastiği seçimi yaparken dikkat etmesi gereken bazı önemli noktalar bulunuyor. Öncelikle lastiğin yanak kısmında yer alan DOT kodu incelenerek üretim yılı ve haftası belirlenebilir. Bu kod, lastiğin ne kadar yeni olduğunu anlamada kritik bir role sahip. Bunun yanı sıra lastikler alınmadan önce fiyat karşılaştırması yapılması, güvenilir markalara yönelinmesi ve ürünün saklama koşulları hakkında bilgi alınması büyük önem taşıyor. Her ne kadar ucuz fiyat cazip görünse de, eski üretim tarihli lastiklerin uzun vadede daha maliyetli olabileceği göz önünde bulundurulmalı.
Yasal olarak ticari araçlara 1 Aralık’tan itibaren kış lastiği takma zorunluluğu getirilse de hava koşullarının sertleştiği bölgelerde bireysel araç sahipleri de bu lastikleri kullanmayı tercih ediyor. Ancak konu sadece yasal zorunluluk değil, aynı zamanda güvenlik ve araç performansı. Ani frenleme ve kontrol kaybı gibi risklerin önüne geçmek için kış lastiği kullanımı bir lüks değil, gereklilik olarak görülmeli. Uzmanlar, tüketicilerin bu dönemde artan talebi fırsat bilip fiyatları yükselten ya da eski lastik stoklarını elden çıkarmaya çalışan satıcılardan uzak durması gerektiği konusunda uyarıda bulunuyor. Bu tür ürünlerin hem güvenlik açısından risk taşıdığı hem de uzun ömürlü olmadığı ifade ediliyor.
Sonuç olarak, kış lastiği alırken yalnızca fiyata değil, ürünün üretim tarihine, saklama koşullarına ve marka güvenilirliğine dikkat edilmesi gerekiyor. Ayrıca, lastik seçiminde yapılan bilinçli tercihler, yalnızca bireysel güvenliği artırmakla kalmıyor, aynı zamanda toplumsal trafik kazalarının önlenmesine de katkı sağlıyor. Mevcut şartlarda hem güvenlik hem de ekonomik kayıpların önüne geçerek doğru seçimi yapmak, bilinçli bir tüketicinin en önemli sorumluluklarından biri olarak öne çıkıyor.































