Samsun’dan gelen acı bir olay, mahkeme süreciyle yeniden gündeme taşındı. Rehber öğretmen olarak görev yapan bir anne, öz kızını boğarak öldürdüğü gerekçesiyle yargılanıyor. İlk kez hakim karşısına çıkan tutuklu sanık, olay gecesi yaşananları detayları ile anlatarak mahkeme salonunda hem iddia makamını hem de izleyicileri şoke etti. Davanın seyri açısından kritik öneme sahip duruşma, olayın arka planını aydınlatabilecek yeni ifadeleri ortaya çıkardı.
Sanık anne ifadesinde, kızının kendisine saldırdığını iddia ederek olayın tamamen bir nefsi müdafaa sonucu yaşandığını öne sürdü. Savunmasında, “Durumun kontrolden çıktığını fark ettiğim anda kızımı sakinleştirmeye çalıştım, ama beklenmedik bir şekilde her şey bambaşka bir boyuta taşındı,” dedi. Mahkeme salonundaki tansiyon, bu açıklamalarla üst seviyeye çıktı. Ancak savcılık makamı, olayın sadece bir nefsi müdafaa olmadığını, planlı bir cinayet olabileceği ihtimali üzerinde duruyor. Toplanan geçmiş deliller ve adli tıp raporlarının, annenin ifadeleriyle çeliştiği öne sürüldü.
Olayın yaşandığı geceye ilişkin detaylar ise hala çok tartışmalı. Görgü tanıklarının ifadeleriyle sanığın anlattıkları arasında önemli farklılıklar bulunuyor. Ayrıca cinayet anının ardından annenin intihar süsü vermeye çalıştığına dair şüphe uyandıran eylemleri, olayın dikkat çeken bir diğer yönü. Annenin, kızıyla yaşadığı aleni psikolojik gerilimlerin ve evdeki huzursuzlukların da dava dosyasına eklendiği öğrenildi. Mahkeme heyeti, hukuki sürecin detaylı bir araştırma ve somut delillere dayandırılarak sürdürüleceğini ifade etti. Kamuoyunda büyük yankı uyandıran bu dava, toplumda aile içi şiddet ve çocuk istismarı tartışmalarını yeniden alevlendirdi.
Hayatını kaybeden genç kızın anısına duyulan üzüntü ve annenin verdiği savunmanın toplum nezdinde yarattığı tepkiler, sosyal medyada adalet çağrılarını artırdı. Mahkemenin bir sonraki duruşmasında, davanın geleceğini belirleyebilecek yeni tanık ifadelerinin dinlenmesi bekleniyor. Hukuk uzmanları, davanın oldukça karmaşık bir yapıya sahip olduğunu ve adaletin yerini bulmasının zaman alabileceğini söylüyor.