Türkiye’de hızla yükselen yaşam maliyetleri, vatandaşların ekonomik dengelerini zorlarken, kredi kartı kullanımı adeta bir zorunluluk haline geldi. Günlük ihtiyaçlarını karşılamakta büyük zorluk çeken bireyler, marketten benzine, hatta devlet vergilerine kadar pek çok harcamayı kredi kartı üzerinden gerçekleştiriyor. Özellikle son dönemde artan enflasyon ve fiyat artışlarının etkisi, kredi kartı borçlarının hızla kabarmasına yol açtı. Bu durumu en net şekilde, Bankalararası Kart Merkezi (BKM) tarafından açıklanan Temmuz ayı verileri ortaya koyuyor.
Açıklanan verilere göre, yalnızca kredi kartıyla yapılan market ve yemek harcamaları bile bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 56.25 oranında artış gösterdi. Bu oran, vatandaşların alım gücündeki düşüşün en çarpıcı yansıması olarak dikkat çekiyor. 2023 yılının Temmuz ayında kredi kartıyla yapılan market ve yemek giderleri toplamda 529.8 milyar TL’ye ulaştı. Gıda başta olmak üzere birçok temel ürünün fiyatında yaşanan zamlar, hane halkını daha fazla harcamaya ve borçlanmaya mecbur bırakıyor.
Artan kredi kartı borçlarının yarattığı yük, yalnızca temel ihtiyaç alışverişleriyle sınırlı kalmıyor. Vatandaşlar elektrik, doğalgaz ve su gibi temel hizmet faturalarını dahi kredi kartıyla ödemek zorunda kalıyor. Ek olarak, geçtiğimiz aylarda hayata geçen vergi affı ve yapılandırma fırsatları nedeniyle, birçok kişi vergi yükümlülüklerini kredi kartlarından gerçekleştirerek nakit sıkıntısını daha da derinleştirdi. Aynı zamanda akaryakıt fiyatlarındaki hızlı artış da kredi kartı harcamalarını körükleyen diğer bir unsur olarak dikkat çekiyor.
Kredi kartı kullanımının yoğunluğunun artması, bireylerin mali dengelerini daha da zorlaştırıyor. Gelir-gider dengesini sağlayamayan vatandaşlar, borçlarını çevirebilmek için minimum ödeme tutarlarını ödüyor ve kredi kartı faiz yükü daha da büyüyor. Uzmanlar, hızlı şekilde artan kredi kartı borçlarının önümüzdeki dönemde büyük ödeme problemleri doğurabileceğine dikkat çekiyor. Bu süreçte ekonomik reformların yanı sıra tüketicilerin kişisel finans yönetimi konusunda bilinçlenmesi de büyük önem taşıyor. Türkiye’deki ekonomik sıkıntıların çözümü için uzun vadeli bir planlama gerektiği yönündeki görüşler ise ağırlık kazanıyor.