2023 yılının ilk dokuz ayında, kredi teminatı olarak kullanılabilen Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) fonları dikkat çekici bir büyüme kaydetti. Türkiye’de bireysel emeklilik sistemine olan ilgi artarken, kredi teminatlı BES fonu büyüklüğünün yalnızca 9 ay içerisinde yaklaşık üç katına çıktığı bildirildi. Bu gelişme, bankalar ile sigorta sektörleri arasındaki işbirliklerinin güçlenmesiyle ilişkilendiriliyor.
Türkiye Hayat Emeklilik Hazine ve Emeklilik Operasyonları Genel Müdür Yardımcısı Gürol Sami Özer, konuyla ilgili yaptığı açıklamalarda, BES’in bireylerin finansal yaşamları üzerindeki etkisine dikkat çekti. Özer, “Bankalarla daha fazla işbirliği yapılarak, BES teminatlı kredilere olan talebin önümüzdeki dönemde daha da artmasını bekliyoruz. Bu gelişme, hem kredi piyasasına hem de bireysel emeklilik sektörüne ivme kazandıracaktır,” dedi. Ayrıca Özer, OVP’de (Orta Vadeli Program) yer alan Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi (TES) hedefinin, bireysel emeklilik sistemindeki katılımcı sayısının artmasına büyük katkı sağlayacağını vurguladı. TES’in hayata geçmesiyle, sistemin toplam katılımcı sayısının 25 milyon ve üzeri seviyelere ulaşacağı tahmin ediliyor.
Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi’nin hayata geçirilmesiyle bireysel emeklilik sistemindeki tabanın genişlemesi bekleniyor. Yetkililer, TES ile daha fazla bireyin hem birikim yaparken hem de finansal güvence elde edeceğini öngörüyor. Öte yandan, bankalar ve BES sağlayıcı şirketler arasındaki entegrasyon, kullanıcı deneyimini daha da iyileştirecek ve bireyleri sistemin getirilerinden daha fazla faydalandıracak. Merkezi bir model olarak tasarlanan TES’in, Türkiye’nin uzun vadeli finansal istikrarına da katkıda bulunması öngörülüyor.
Bireysel emeklilik sistemindeki büyüme, sadece finansal istikrar açısından değil, aynı zamanda tüketici bilinci ve tasarruf alışkanlıklarının artırılması açısından da önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor. BES, hem birikim sağlama hem de teminat olarak kullanılabilme özellikleriyle benzersiz bir finansal enstrüman olarak öne çıkıyor. Türkiye’nin bu alandaki reformları ve düzenlemeleri, gelecek dönemde sistemin kullanımını daha yaygın hale getirebilir.