Rusya ve ABD arasında süregelen politik gerilim, ABD eski Başkanı Donald Trump’ın Ukrayna savaşına dair yaptığı açıklamalarla yeniden alevlendi. Trump, yakın zamanda yaptığı bir konuşmada, Ukrayna’daki savaşın sorumluluğunu büyük ölçüde Rusya’ya yüklemiş ve Rus lider Vladimir Putin’e 50 günlük bir süre tanıdığını ifade etmişti. Ancak bu açıklama Kremlin tarafında sert bir ret yanıtıyla karşılandı. Putin’in sözcüsü Dmitri Peskov, Trump’ın bu açıklamalarını ciddiyetsiz ve geçerliliği bulunmayan iddialar olarak nitelendirdi.
Kremlin sözcüsü Peskov’a göre, Trump’ın söylemleri uluslararası ilişkilerin ciddiyetine aykırı ve iç siyaset kaygısıyla yapılmış ifadelerden öteye gitmiyor. Peskov, Rusya’nın Ukrayna ile olan meselede dış baskılara boyun eğmeyeceğini ve barışın her iki tarafın eşit koşullarda anlaşmasıyla sağlanabileceğini belirtti. Ayrıca, Rus lider Putin’in Batı’nın yaptırımlarına ve eleştirilerine karşı şu ana kadar kararlı bir duruş sergilediğine dikkat çekilerek Moskova’nın bu tutumunu sürdürmekte kararlı olduğu vurgulandı.
Trump’ın daha önce başkanlığı döneminde de benzer şekilde uluslararası arenada tartışma yaratan çıkışlar yaptığı biliniyor. Özellikle Ukrayna krizine yönelik açıklamaları, Batı ittifakı içerisindeki diplomasi ağırlıklı çözüm arayışlarıyla zaman zaman ters düşmüştü. Öte yandan Trump’ın bu açıklamalarının ABD iç siyasetindeki etkileri de tartışılıyor. Uzmanlar, Trump’ın Rusya konusundaki sert söylemlerinin yaklaşan seçimlerde seçmen tabanını harekete geçirmeyi amaçladığını ifade ediyor. Ancak bu söylemlerin uluslararası diplomasiye somut bir katkı sunup sunmayacağı belirsizliğini koruyor.