Mısır’ın gözde tatil destinasyonlarından biri olan Şarm El-Şeyh, bu kez dünyanın yakından takip ettiği tarihi bir zirveye ev sahipliği yaptı. Gazze Barış Zirvesi kapsamında, uluslararası arenada önemli yere sahip birçok dünya lideri, barış müzakerelerini güçlendirmek adına masaya oturdu. Zirvede bir araya gelen isimler arasında Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump ve Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah Sisi gibi kritik aktörler yer aldı. Toplantı, bölgedeki gerilimi hafifletmek ve kalıcı bir barış ortamı oluşturmak için ciddi mesajlar içeriyordu.
Zirvede alınan en dikkat çekici karar, tarafların üzerinde mutabık kaldığı ve kalıcı barışa olan bağlılıklarını ifade eden niyet belgesi oldu. Bu belgeyle birlikte liderler, Orta Doğu’da süregelen çatışmalara karşı ortak bir tavır sergileyeceklerini ve diplomatik yollarla çözüm arayışlarına devam edeceklerini vurguladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaptığı açıklamada, “Coğrafyamızda barışın tesisi için birlik olmak ve dayanışma içinde hareket etmek bir zorunluluk haline gelmiştir. Bu konuda tüm ulusların kararlı adımlar atması gerekiyor.” ifadelerine yer verdi. Erdoğan’ın konuşması, Gazze’deki insani krizlerin son bulması için Türkiye’nin sorumluluk alacağını bir kez daha gündeme taşıdı.
Zirveden çıkan sonuçlar, yalnızca bölge ülkeleri değil, uluslararası toplum açısından da önem taşıyor. Taraflar, Gazze’nin durumu, insani yardımların koordinasyonu ve bölgede uzun vadeli istikrarın sağlanması adına iş birliği içinde olacaklarını açıkladı. Zirvede ABD Başkanı Donald Trump, “Kalıcı barış bir lüks değil, bir zorunluluktur. Herkes üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmeli.” şeklinde konuşarak, ABD’nin de bu sürece katkı sağlama taahhüdü verdiğini belirtti. Öte yandan, Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah Sisi de, barışın toplumsal dayanışma olmadan mümkün olmayacağını vurgulayarak bölgedeki ülkeler arasında köprü görevi üstlenmeye hazır olduğunu kaydetti.
Tarihi zirvede imzalanan niyet belgesi, yalnızca masa başında kalmaması gereken bir anlaşma olma niteliği taşıyor. Bölge halkları, liderlerin verdiği sözlerin sahada da uygulanmasını ve insani trajedilerin bir an önce sona ermesini bekliyor. Uluslararası kamuoyu ise, barış müzakerelerinin somut adımlarla desteklenmesi gerektiği konusunda hemfikir. Bu önemli toplantı, hem Gazze’nin kaderi hem de bölgesel geleceğin şekillenmesi açısından kritik bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.
