Türkiye’nin önde gelen ekonomi uzmanlarından Dr. Mahfi Eğilmez, mevcut ekonomik problemlerin çözümüne yönelik son derece dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Eğilmez’e göre, ekonomiyi düzeltme çabalarından önce ülkedeki demokratik değerlerin yeniden tesis edilmesi, hukukun üstünlüğünün sağlanması ve yolsuzluğun kökünün kazınması öncelikli adımlar arasında yer almalı.
Ünlü iktisatçı, demokrasi eksikliğinin ve hukuk sistemindeki problemlerin ekonomik iyileşmelerin önündeki en büyük engellerden biri olduğunu belirtti. Eğilmez’e göre Türkiye ekonomisinin sürdürülebilir bir kalkınma sürecine girebilmesi için, öncelikle şeffaf yönetim ve güçlü bir hukuki altyapı oluşturulması gerekiyor. Özellikle yolsuzlukla etkin bir şekilde mücadele edilmeden kalıcı bir ekonomik toparlanmanın mümkün olmayacağını vurgulayan Eğilmez, bu unsurların sadece ekonomi değil, toplumun genel refahı üzerinde de belirleyici rol oynadığını ifade etti.
Eğilmez’in analizlerine göre, ekonomideki dengesizlikler ve finansal krizler, genellikle temel yapısal sorunların görmezden gelinmesinden kaynaklanıyor. Demokratik değerlerin zayıflığı ve yolsuzluğun yaygınlığı, hem yatırımcı güveninin azalmasına hem de ekonominin genel anlamda zayıflamasına neden oluyor. Bu noktada hükümetin, ekonomik reformlardan önce yoğunlaşması gereken alanların başında hukukun üstünlüğünü sağlamak ve yolsuzlukla mücadele bulunuyor.
Son yıllarda birçok analizinde benzer noktaları vurgulayan Mahfi Eğilmez, kapsamlı bir reform süreciyle hem ekonominin hem de toplumsal yapının yeniden güçlendirilebileceğine dikkat çekiyor. Türkiye’nin ekonomik sürdürülebilirlik konusunda somut adımlar atabilmesi için öncelikle şeffaflık, adalet ve liyakate dayalı bir yönetim sistemine ihtiyaç duyduğunu belirtiyor. Mevcut ekonomik politikaların başarısının, ancak bu altyapı sorunlarının çözülmesiyle mümkün hale geleceğini savunan Eğilmez’in bu sözleri, ülke genelinde geniş çaplı bir tartışma başlattı. Sosyal medyada da geniş yankı bulan bu açıklamalar, birçok ekonomi uzmanının da ilgisini çekti.
Uzmanlar, Eğilmez’in bu değerlendirmesinin yalnızca ekonomik bir sorun olarak değil, aynı zamanda toplumsal bir mesele olarak ele alınması gerektiğini söylüyor. Türkiye’nin ekonomik sorunlarının temelinde yatan bu kırılmaları çözmek, gelecekte daha sağlam bir zemine oturmuş bir demokrasi ve ekonomi modelinin temel taşı olarak görülüyor.