Manisa’nın bereketli topraklarında ata tohumu ile yetiştirilen doğal domatesler, sağlığa duyarlı tüketicilerden büyük ilgi görüyor. Gördes ilçesinde çiftçilik yapan Ahmet Özdemir ve Mehmet Özdemir, hormonsuz ve tamamen doğal yollarla ürettikleri domateslerle hem yerel halkın hem de çevre illerden gelen alıcıların dikkatini çekmiş durumda. Türkiye’de giderek artan doğal ve organik ürün talebine yenilikçi bir çözüm sunan bu girişim, aynı zamanda geleneksel tarımın önemini yeniden gündeme taşıyor.
Ahmet ve Mehmet Özdemir, yıllardır ailelerinden miras kalan ata tohumlarını kullanarak üretim yapıyor. Kimyasal gübre ve tarım ilaçlarından tamamen uzak durduklarını belirten üreticiler, yerel lezzeti ve doğallığı koruma misyonlarına sıkı sıkıya bağlı olduklarını vurguluyorlar. Bu yöntem sayesinde, sağlıklı gıda arayışında olan hem bireysel tüketiciler hem de restoran ve market sahipleriyle önemli bir bağ kurmuş durumdalar. “Geleneksel tarımı canlandırarak, hem kültürel mirasımızı yaşatıyoruz hem de insanlarımıza sağlıklı ve doğal bir alternatif sunuyoruz,” diyen Ahmet Özdemir, ata tohumların israf edilmeden değerlendirildiğinde ekonomik kazanç sağlamanın da mümkün olduğunu söylüyor.
Özellikle hormonsuz yetiştirilen ürünlere artan talep, ata tohumu ile yapılan tarımı daha da değerli hale getiriyor. Manisa pazarı, sadece yerel halkın değil, çevre bölgelerden gelen tüketicilerin de uğrak noktası olmuş durumda. Mehmet Özdemir, “Artık insanlar, ne yediğini bilmek istiyor. Doğal ve katkısız ürünlere yöneliyorlar. Biz de bu talebe en iyi şekilde cevap vermek için çabalıyoruz,” ifadelerini kullandı. Bu girişimin hem tüketicilere sağlıklı seçenekler sunduğu hem de ata tohumlarının korunarak gelecek nesillere aktarılmasına katkıda bulunduğu belirtiliyor.
Doğaya ve yerel üretime dönüşü teşvik eden bu tür çalışma modelleri, giderek popülerleşen organik tarım sektörüne de ilham veriyor. Özellikle son yıllarda, tarımda kullanılan kimyasal ürünlerin yarattığı sağlık ve çevre sorunlarına karşı toplumun bilinç düzeyinin artmasıyla birlikte, ata tohumu gibi doğal üretim modellerine talebin daha da artacağı öngörülüyor. Gördes’in bereketli topraklarından ülkeye yayılan bu ilham verici hikâye, geleneksel üretimin sürdürülebilir bir model olarak hala ne denli geçerliliği olduğunu başarılı bir şekilde ortaya koyuyor.