Mersin’in Anamur ilçesi, trajik bir olayla gündemde. Henüz 12 yaşındaki bir çocuğun ölümü bölge halkını yasa boğdu. Şehrin en işlek noktalarından birinde yer alan bir pasajda cansız bedeni bulunan çocuğun ölümü, kafalarda çok sayıda soru işareti yarattı. Olayla ilgili yapılan incelemelerde önemli yeni ayrıntılar gün yüzüne çıktı. Güvenlik kameralarına yansıyan görüntülerde çocuğun, bir kişinin kovalaması üzerine koşarak kaçtığı ve bir süre sonra olay yerinde hayatını kaybettiği belirlendi. Yaşanan bu korkunç olay sonrası gözaltına alınan döner ustası, olayın en önemli şüphelisi olarak tutuklandı. Bazı kaynaklara göre, zanlı verdiği ifadede çocuğun peşinden koştuğunu itiraf etti. Ağır ihmal ve sorumsuzluk iddialarını beraberinde getiren bu olay, toplumda büyük yankı uyandırdı.
Soruşturmayı yürüten emniyet ekipleri, çevredeki güvenlik kameralarını detaylı bir şekilde incelemeye aldı. Görüntülerde çocuğun kısa süreli bir kovalamaca sonrası bir pasajın içerisine girdiği ve burada hayatını kaybettiği anlaşılıyor. Gözaltına alınan döner ustası, olayla ilgili verdiği ifadesinde çocuğu “kovaladığını” kabul etti. Zanlının, olayın ardından “İhmali Davranış Sonucu Ölüme Neden Olma” suçlamasıyla tutuklandığı öğrenildi. Ancak olayın netleşmesi için kapsamlı soruşturma devam ediyor. Görgü tanıklarının ifadelerine göre, çocuk ve döner ustası arasında herhangi bir geçmişe dayalı husumet bulunmuyor. Öte yandan, otopsi raporunun detayları ve kesin ölüm nedeni kamuoyu tarafından merakla bekleniyor.
Vatandaşlar, bu acı olayın ardından çocuk güvenliği konusundaki endişelerini daha yüksek sesle dile getirmeye başladı. Sosyal medyada ve yerel basında yaşanan bu üzücü olayla ilgili çok sayıda paylaşım yapıldı. Olayın yalnızca şüpheli bir ölümden öte, genel olarak çocuklara yönelik ihmaller konusunda farkındalık yaratması gerektiği yönünde görüşler paylaşılıyor. Hukuki sürecin titizlikle ilerletilmesi istenirken, Anamur halkı bu trajedinin bir an önce aydınlatılmasını talep ediyor. Yetkililerden, çocukların korunması için önlemlerin artırılması yönünde çağrılar yapılırken, bu tür üzücü olayların bir daha yaşanmaması için daha proaktif bir yaklaşım sergilenmesi gerektiği ifade ediliyor.