İstanbul’da toplu taşıma araçlarından biri olan metro, dün ilginç bir olayla gündeme geldi. Yolcuları korkutan bir durum üzerine harekete geçen emniyet güçleri, yaşanan olayın sorumlusunu kısa sürede tespit edip gözaltına aldı. Olayın merkezinde, 17 yaşındaki bir genç vardı. Genç, çevresindekileri ürkütmek ve dikkat çekmek amacıyla oyuncak bir tüfek kullanarak video çekmeye çalıştı. Bu davranışı metrodaki diğer yolcular arasında büyük bir panik yarattı. Olaya dair görüntüler sosyal medyada hızla yayıldı ve geniş çapta tepki topladı. Paylaşılan videoda, çocuğun elindeki oyuncak tüfeği yolculara doğrultarak insanları rahatsız ettiği görüldü. Yolcular arasında tedirginlik yaratan bu durum kısa sürede emniyete bildirildi.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nden yapılan açıklamaya göre, gencin video çekme amacıyla bu hareketi gerçekleştirdiği belirlendi. Olay sonrasında derhal harekete geçen güvenlik birimleri, şüpheliyi yakalayarak gözaltına aldı. Gencin, ifadesi alınmak üzere karakola götürüldüğü ve olayla ilgili soruşturmanın sürdüğü belirtildi. Gözaltına alınan 17 yaşındaki gencin oyuncak tüfeği olay yerine yanında getirdiği, bu eylemi özellikle dikkat çekmek için sosyal medya içerik üretimi amacıyla yaptığı öğrenildi. Yetkililer, vatandaşların günlük yaşantılarını etkileyen ve huzur bozucu bu tür davranışların ne kadar yanlış olduğuna dikkat çekti.
Kamuoyunda geniş yankı uyandıran bu olay, sosyal medyada da büyük bir tartışma yarattı. Pek çok kullanıcı, metrodaki yolcuların maruz kaldığı tedirginliğe tepki gösterirken, oyuncak tüfek gibi masum görünen nesnelerin böyle sorumsuz davranışlarla tehlikeli hallere bürünebileceğini savundu. Hukukçular ise bu tür davranışların, toplumu tehlikeye atmamak adına mutlaka cezalandırılması gerektiğini belirtti. Yetkililer, konuyla ilgili olarak toplumsal farkındalığın artırılması gerektiğini ifade ederken ailelerin de çocuklarını bu tarz sorumsuzluklardan uzak tutmaları için gerekli eğitimi vermesi gerektiğini vurguladı. Uzmanlar, sosyal medyada kısa süreli dikkat çekme uğruna yapılan bu tür sorumsuzca girişimlerin hem bireylerin hem de toplumun huzurunu bozduğunu dile getiriyor.
