Türkiye’yi uluslararası arenada gururlandıran Nesrin Baş, güreş sporunda yeni bir başarıya daha imza attı. Ürdün’ün başkenti Amman’da düzenlenen U23 Dünya Güreş Şampiyonası’nda kadınlar 68 kilo kategorisinde mücadele eden Baş, finalde Alina Shevchenko karşısında sergilediği üstün performansla adeta tarih yazdı. 10-0’lık etkileyici bir skorla galip gelen Nesrin, bu sonuçla birlikte üst üste üçüncü kez dünya şampiyonu olmayı başardı. Güçlü rakipleri karşısında sergilediği cesaret ve yetenekle izleyenlerin takdirini toplayan genç sporcu, gelecekteki başarılarının da sinyallerini verdi.
Final müsabakası oldukça heyecanlı anlara sahne oldu. Karşılaşmaya hızlı bir başlangıç yapan Nesrin, rakibine adeta nefes aldırmadı. Kendine has teknikleriyle üstünlüğünü kısa sürede ortaya koyan milli güreşçimiz, minderdeki hâkimiyetiyle fark yarattı. Maçı 10-0 gibi net bir skorla kazanarak rakibine hiç puan şansı tanımayan Baş, hem oyun disiplinindeki ustalığını hem de stratejik zekasını gözler önüne serdi. Bu zafer, yalnızca onun bireysel başarısı değil, Türk güreşinin dünya çapındaki gücünü bir kez daha kanıtlaması açısından büyük bir anlam taşıdı.
Nesrin Baş’ın bu tarihi başarısı, yalnızca U23 düzeyinde değil, genel anlamda Türk kadın güreşinin yükselişi adına son derece umut verici. Henüz kariyerinin başında olmasına rağmen elde ettiği bu şampiyonluklar, onun gelecekte büyük organizasyonlarda da adından sıkça söz ettireceğini gösteriyor. Spor otoriteleri tarafından “güreşin yükselen yıldızı” olarak nitelendirilen Nesrin’in şampiyonluk konuşması da ilham vericiydi. Mücadele azmi ve çalışkanlığı sayesinde bu seviyeye ulaştığını ifade eden genç sporcu, “Türkiye’yi en iyi şekilde temsil etmek benim için her zaman büyük bir onur. Daha iyisini yapmak için çalışmaya devam edeceğim,” diyerek başarılarının devamı için kararlılığını dile getirdi.
Bu tarihi zafer, Türkiye adına gurur verici bir dönüm noktası olmasının yanı sıra genç sporculara ilham kaynağı olma özelliği taşıyor. Nesrin Baş’ın başarıları, ülkemizdeki kadın güreşçiler için örnek teşkil ederken, Türk güreş sporunun uluslararası platformdaki geleceği adına da umut vaat ediyor.
