Bursa’da, geçtiğimiz günlerde meydana gelen bir orman yangını, sadece doğaya değil, olay sırasında ortaya çıkan kahramanlık öyküleriyle de insanlara dokundu. Yangınla mücadelede gönüllü olarak yer alan isimlerden biri de çiftçi Ramazan Doğru oldu. Traktörünün arkasına bağladığı su tankeriyle alevlerin bulunduğu bölgeye defalarca su taşıyan Doğru, patlayan lastiğine aldırış etmeden saatlerce mücadele etti.
Ramazan Doğru’nun bu özverili çabası kısa sürede gündeme oturdu. Yangınla mücadele için canla başla çalışan Doğru, traktörünün sorunsuz çalışmamasına rağmen görevini bırakmadı. “Yangına müdahale etmek boynumuzun borcu,” diyen Ramazan Doğru, yalnızca kendi köyü için değil, bölgedeki diğer yerleşim yerlerinin güvenliği için de önemli bir örnek sergiledi. Traktörü ve tankerleri sayesinde taşıdığı sularla alevlerin yayılmasını büyük ölçüde engelleyen çiftçi, bölgedeki ekiplerin önemli bir destekçisi oldu. Bu cesur ve fedakar tutum, toplumda büyük bir takdir topladı.
Bu çabasının fark edilmesi, önemli bir jestle taçlandırıldı. Bölgedeki bir grup gönüllü ve destekçi, Ramazan Doğru’ya yeni bir traktör ve ekipman hediye ederek onun bu fedakarlığını karşılıksız bırakmadı. Yeni traktörü teslim alırken duygusal anlar yaşayan Doğru, “Bu hediye sadece benim değil, tüm köyümün adınadır. Yangınlar karşısında hep birlikte hareket etmeli, doğamızı korumalıyız,” dedi. Yeni ekipmanın, hem Doğru’nun hem de bölgedeki diğer endişeli çiftçilerin olası krizlere daha hızlı cevap vermesini sağlayacağı belirtiliyor. Ramazan Doğru’nun bu yeni ekipmanla gelecekte de doğa ve toplum için çalışmaya devam edeceği vurgulandı.
Türkiye’nin dört bir yanında meydana gelen orman yangınlarının etkisiyle toplumun tüm kesimlerinde bir farkındalık oluşmaya başladı. Çiftçi Ramazan Doğru’nun örnek davranışı, hem bireysel çabaların ne denli önemli olduğuna hem de bir araya gelerek neler başarılabileceğine dikkat çekti. Yangınlar sırasında sadece devlet kurumlarının değil bireylerin de duyarlılık göstermesi gerektiği bir kez daha gözler önüne serildi. Bu tür kahramanlık hikayelerinin çoğalması, toplumun dayanışma gücünü artıracak ve çevre bilincini güçlendirecek türden adımlar olarak yorumlanıyor.