Burdur’un Ağlasun ilçesinde yer alan ve tarih boyunca önemli bir yerleşim yeri olan Sagalassos Antik Kenti, son yapılan kazılarda şaşırtıcı bir keşfe sahne oldu. Kazı alanında 2 bin yıllık olduğu düşünülen bir kadın ayak izi gün yüzüne çıkarıldı. Bu eşsiz buluntu, antik kentin gündelik yaşamına dair yeni ipuçları sunarken aynı zamanda ziyaretçilerin ve uzmanların ilgisini çekiyor. Arkeologlar, bu ayak izinin tek bir anahtar bilgiyle sınırlı kalmadığını, bir dönemin insanlarını anlamada kilit bir rol oynayabileceğini belirtti.
Çalışmaları yürüten kazı ekibi, ayak izinin korunmuş durumunu ve antik dönemde kullanılan zemin yapısını analiz ederek değerli bilgilere ulaşmayı hedefliyor. Arkeologlar, ayak izinin bulunduğu alanın, o dönemde günlük yaşamın yoğun olduğu bir yer olduğunu düşünüyor. Diğer taraftan, izlerin bir kadın bireye ait olduğuna dair ilk bulgular da yapıların ve zemindeki detayların dikkatlice incelenmesiyle güçlendiriliyor. Bu tür buluntular, antik dönemdeki bireylerin fiziksel özellikleri ve yaşam biçimleri hakkında daha derin bilgiler edinmemizi sağlıyor.
Sagalassos Antik Kenti, milattan önceye kadar uzanan geçmişi ve Roma İmparatorluğu dönemindeki parlak günleriyle biliniyor. Özellikle ihtişamlı yapıları, heykelleri ve şehir planlamasıyla arkeolojinin ilgisini çeken bu bölge, her yıl binlerce yerli ve yabancı ziyaretçiye ev sahipliği yapıyor. Şimdiye dek kazı çalışmalarında seramikler, heykel parçaları gibi pek çok buluntuya rastlanılan antik kentte, yeni ayak izi keşfi ise özgün bir örnek olarak öne çıkıyor. Uzmanlar, bu tür bireysel izleri antik bir dönemin günlük yaşantısına açılan bir pencere olarak değerlendiriyor.
Son derece iyi korunmuş olmasıyla dikkat çeken ayak izi, antik yapının zeminiyle bir bütünlük oluşturuyor. Zemin malzemesinin volkanik tüf gibi dayanıklı bir yapıdan yapılmış olabileceği belirtiliyor. Böyle bir yapının, izlerin bu denli uzun süreler boyunca bozulmadan kalmasına katkı sunduğu düşünülüyor. Buluntunun kesin yaş tayini ve detaylı profil analizleri için ileri tekniklerle incelemeler yapılacak. Çalışmalar tamamlandıktan sonra ayak izinin, kazılardan çıkarılan diğer eserler gibi bir müzede sergilenmesi hedefleniyor.
Sagalassos’taki bu bulgu, sadece arkeoloji dünyasında değil, aynı zamanda kültürel mirasın korunması adına yapılan çalışmalarda da bir dönüm noktası olabilir. Bölgede daha fazla inceleme yapmak son derece önemli, çünkü bu gibi keşifler sadece bireysel hikayeleri değil, aynı zamanda o dönemin sosyal, ekonomik ve kültürel dinamiklerini de aydınlatabilir. Geçmişle kurulan bu etkili bağ, Sagalassos’u hem arkeologların hem de tarihseverlerin ilgisini odağı haline getiriyor.