2023 yılının güncel verilerine göre, Türkiye’nin ihracat sektöründeki performansında önemli değişimler yaşanıyor. Özellikle savunma sanayii, kaydettiği büyüme ile ekonomideki yükselen yıldız olarak öne çıkarken, hazır giyim sektörüyse gerileme dönemine girmiş görünüyor. İhracat kalemlerindeki bu dalgalanmalar, küresel trendler ve piyasa dinamiklerindeki değişimlerle ilişkilendiriliyor.
Son yıllarda uluslararası pazarlarda dikkat çeken savunma sanayii ürünleri, Türkiye’nin dış ticaretine önemli katkılarda bulunmayı sürdürüyor. Birçok Ar-Ge çalışması ve yerlileştirme projeleriyle desteklenen sektör, özellikle insansız hava araçları, zırhlı araçlar ve savunma sistemleri satışlarında rekor seviyelere ulaştı. Uzmanlara göre bu yükselişte, Türkiye’nin teknoloji ve üretim kabiliyetlerindeki artışın yanı sıra, jeopolitik ve stratejik iş birliklerinin de etkisi büyük. Özellikle Orta Doğu ve Asya’da artan ticari ilişkiler, savunma sanayi ihracatındaki ivmeyi daha da hızlandırıyor.
Diğer yandan, hazır giyim sektörü ihracatındaki düşüş, küresel ekonomik belirsizliklerin ve enflasyonist baskıların etkisiyle açıklanıyor. Tüketici talebindeki zayıflama, enerji maliyetlerindeki artış ve rekabetçi fiyat politikalarının sektör üzerindeki olumsuz etkileri oldukça belirgin. Avrupa pazarında Türk tekstil ürünlerine olan talebin azalması, sektördeki gerilemeyi daha da hızlandırırken, sektör temsilcileri yeni pazar arayışlarını sürdürdüklerini belirtiyor. Uzak Doğu ülkelerinden gelen düşük maliyetli ürünlerin de rekabette zorluk çıkardığı ifade ediliyor.
Uzmanlara göre, sektörler arasındaki bu farklı dinamikler, Türkiye’nin ekonomi yönetiminde farklı öncelikleri gündeme getiriyor. Savunma sanayiindeki başarının sürdürülmesi için daha fazla yatırım yapılması gerektiği ifade edilirken, hazır giyim sektörü için ise yeni destek politikalarına ihtiyaç duyuluyor. İhracatta dengeli bir büyüme hedefi için çeşitlendirilebilir pazar stratejileri ve maliyet düşürücü önlemlerin önemine dikkat çekiliyor.
Sonuç olarak, Türkiye’nin ihracat karnesi, değişen küresel koşullara ve sektörel dinamiklere bağlı olarak şekilleniyor. Savunma sanayii, yüksek katma değerli ürünlerle yukarı yönlü bir ivme yakalarken, hazır giyim sektörü ise eski günlerine dönmek için yenilikçi adımlar atmayı hedefliyor. Bu gelişmeler, ihracatta sürdürülebilir büyüme yolunda dikkatle izlenmesi gereken bir süreç olarak değerlendiriliyor.