İşitme engelli ve aynı zamanda konuşma engeli bulunan iki çocuk annesi S.Ç., yaşadığı olaylarla ilgili yargı yoluna başvurmak zorunda kaldı. Kendisinin de engelli olduğu öğrenilen eski erkek arkadaşı Mesut S. tarafından tehdit ve şiddet iddialarına maruz kalan S.Ç., sessizliğini bozarak yetkililerden yardım istedi. Bu zorlu süreçte hem engelli birey olarak yaşadığı dezavantajlar hem de adalete ulaşmadaki güçlükleri, konunun dikkat çeken bir başka boyutu oldu.
S.Ç.’nin iddialarına göre, bir dönem hayatında bulunan Mesut S., ilişki sonrası kendisini sürekli olarak taciz ve tehdit etti. Yaşadığı bu korkutucu deneyimler üzerine polis merkezine başvurarak şikayetçi olan S.Ç., bir an önce adaletin yerini bulmasını talep etti. İşitme ve konuşma engeline rağmen büyük bir cesaretle sürdürülen adalet arayışı, toplumda engelli bireylerin yaşadığı zorlukları tekrar gözler önüne serdi. İlgili yetkililer, olayla ilgili soruşturmanın devam ettiğini açıklarken, dava sürecinin detaylarına ilişkin henüz herhangi bir resmi açıklama yapılmadı.
Bu olay, engelli bireylerin maruz kaldığı sosyal ve fiziksel şiddetle yüzleşmek zorunda kaldıklarını bir kez daha gün yüzüne çıkardı. Uzmanlar ise, engelli bireylerin hak arama süreçlerinde daha fazla desteklenmesi ve toplumsal farkındalığın artırılması gerektiğine vurgu yapıyor. Kadın hakları savunucuları ve sivil toplum kuruluşları, S.Ç. gibi sessiz kalmak zorunda bırakılan bireyler için mücadeleye devam edeceklerini ifade ediyor. Tüm bu yaşananlar, hem bireylerin hem de yetkililerin, toplumun en duyarsız olduğu konulara bile daha dikkatli yaklaşması gerektiğini bir kez daha gösteriyor.