Orta Doğu’nun önemli merkezlerinden biri olan İran’ın başkenti Tahran, yıllardır süregelen su kıtlığı ve hava kirliliği sorunlarıyla boğuşuyor. Nüfus yoğunluğu ile birlikte çevreye verilen zararın her geçen gün artması, Tahran’ın taşınması gerektiği yönündeki tartışmaları hızlandırdı. Yetkililer, kent sakinlerinin yaşadığı çevresel zorlukları hafifletmek ve bölgedeki yaşam kalitesini artırmak için çeşitli seçenekleri masaya yatırıyor. Gelinen noktada, özellikle su krizinin şiddetini artırması ‘Başka çaremiz kalmadı’ sözleriyle özetleniyor.
Tahran, yaklaşık 9 milyon kişilik nüfusuyla İran’ın en kalabalık şehirlerinden biri olarak öne çıkarken, kent altyapısının çevresel sorunlara karşı büyük ölçüde yetersiz kaldığı ifade ediliyor. Su kaynaklarının azalması, Tahranlılar için temel bir ihtiyaç olan temiz ve yeterli suya erişimi daha da zorlaştırdı. Aynı zamanda enerji tüketimi ve sanayileşme sebebiyle artan hava kirliliği, bölgede solunum yolu hastalıklarının yaygınlaşmasına yol açmış durumda. Bu durum hem yerel yönetimi hem de uzmanları yeni çözüm yolları aramaya itiyor. Yetkililer, şehirdeki yükü hafifletmek için Tahran’ın başka bir lokasyona taşınmasını dahi değerlendiriyor. Öne sürülen bu sıra dışı öneri, İran halkında ve dünyada merak uyandırmış durumda.
Uzmanlar, su krizi ve hava kirliliği gibi çevresel sorunların sadece İran’la sınırlı olmadığını, bölgesel ve küresel çapta etkiler doğurduğunu vurguluyor. Tahran’ın taşınmasına yönelik tartışmaların ciddi bir planlama gerektirdiği, ekonomik ve lojistik açıdan büyük zorluklar barındırdığına dikkat çekiliyor. Buna karşın nüfusun yoğun olduğu bölgelerde çevresel sürdürülebilirliği sağlamak için daha radikal kararların alınması gerektiği her fırsatta yineleniyor. Tahran’ın geleceği ise İran hükümetinin bu karmaşık krize nasıl bir çözüm getireceğine bağlı görünüyor.